27 Mayıs 2009 Çarşamba

Teknik Analiz Alarmları

Fiyat Göstergeleri

RSI(Relative Strength Index)Göreceli Güç Endeksi

Tanım

Göreceli Güç Endeksi (RSI); piyasalarda yaygın olarak kullanılan bir indikatördür. Welles Wilder tarafından geliştirilmiştir. Hisse senedinin veya endeksin kendi iç gücünü ölçer. Başka bir ifadeyle bu indikatör; hisse senedinin veya endeksin bünyesi içindeki gücünü kendisine göre karşılaştırır.RSI'ın; bir hisse senedinin veya endeksin, incelenen tarih aralığı içerisindeki kapanış değerlerinin, bir önceki güne göre değişiminden (bir önceki güne göre artan veya azalan değişim) hareketle hesaplanan bir gösterge (indicator) olduğu düşünülürse; "kendi iç gücünü yansıttığı, ölçtüğü" ifadesi daha iyi anlaşılır.RSI bakılan zaman dilimindeki, enstrümanın artış ve azalış gösterdiği günleri ve bu günlerin ortalamalarını alır. Daha sonra bu ortalamaların birbirlerine orantılarını tesbit eder. Bu tesbit edilen orantılar bir gösterge haline döndürülür.RSI 1-400 (günlük) birimlik değerler alır. Kısa vadeli analizlerde; 30 günden düşük değerler tavsiye edilirken, orta vadeli analizlerde; 6-40 haftalık değerler kullanılmalıdır. Uzun vade için; 10 aydan büyük değerler tavsiye edilir. N sayısı (kullanılan zaman dilimi) küçük seçildiğinde; düzensiz hareketler ve sapma artarken, n sayısı büyük alındığında; daha durağan ve daha az sapan hareketler olacaktır. Fakat n büyük seçildiğinde; güvenilirlik artmasına rağmen, alım-satım sinyallerinin gecikmesi gibi bir durum ortaya çıkmaktadır.Welles Wilder RSI göstergesini ortaya çıkardığında; 14 günlük RSI kullanımını önermiştir. Genellikle piyasada kullanılan 9, 14, ve 25 günlük RSI hesaplamalarıdır. Fakat en kazaçlı RSI; her bir hisse senedi veya endeks için farklı zaman dilimi denenerek bulunabilir.

Formül

RSI'ın hesaplanması için; kullanılacak n sayısından 1 fazla sayıda (örneğin 14 günlük RSI hesaplanacaksa 15 günün kapanış değeri) kapanış değeri gerekir. Bununla ilgili OYH (ortalama yukarı hareket) ve OAH (ortalama aşağı hareket) hesaplandıktan sonra (n+1). günden itibaren sadece bir önceki günün kapanış değerleri yeterli olacaktır.RSI’ın hesabı için; ilk önce aşağıdaki formülüne uygun olarak RS (relative strength) hesaplanır. RS terimi RSI denkleminde yerine konularak günlük RSI elde edilir.





OYH ve OAH hesaplaması;

OYH:

Ortalama Yukarı Hareket ((n+1) adet'lik zaman diliminde bir önceki güne göre artan n adet verinin aritmetik ortalaması)

OAH:

Ortalama Aşağı Hareket ((n+1) adet'lik zaman diliminde bir önceki güne göre azalan n adet verinin aritmetik ortalaması)

NOT:

OYH ve OAH hesaplanırken ilk gün; bir önceki günün verisi olmadığından ve bu nedenle artış veya azalış değeri olarak bir değer bulunmadığından hesaplamaya katılmaz.

Daha sonraki günler ((n+2). gün ve daha sonrası) için OYH ve OAH aşağıdaki metod ile hesaplanır;

Excel’de Hesaplanışı




Artış Sütunu: =IF(C3>0;C3;0)

Azalış Sütunu: =IF(C3<0;abs(c3);0)

Ortalama Artış(F16’dan itibaren): =AVERAGE(D3:D16)

Ortalama Düşüş(G16’dan itibaren): =AVERAGE(E3:E16)

RS: =ABS(F16/G16)

RSI: =IF(G16=0;100;100-(100/(1+H16)))



Not: İşlem görmemiş günler zaman serisi alınırken dikkate alınmaz. Örnek olarak ISKUR (İş Bankası Kurucu) gibi aralıklı olarak işlem gören hisseler için RSI hesaplanırken n-1 değeri bir önceki işlem gördüğü gündür, bu bir kaç günden, bir kaç aya uzanan bir zaman dilimi olsa dahi.



Yorumlanması

RSI herhangi bir hisse senedinin veya endeksin fiyat eğrisi ile birlikte yorumlandığında, fiyatların seyri hakkında faydalı bilgiler verebilir. Fiyatların çok düşük veya çok yüksek olduğu RSI ile kolaylıkla görülür. RSI’ı beş aşamada yorumlayabiliriz;

Aşırı Alım-Satım Bölgeleri

RSI 0-100 arasında değerler alır. RSI grafiklerinde aşırı alım (overbought) ve aşırı satım (oversold) sınırları vardır. Bu sınırlar her hisse senedi veya endeks verilerine ve RSI için kullanılan zaman dilimine göre değişebilmektedir. Aşırı alım ve aşırı satım sınırları için teknik analiz incelemelerinde genellikle 70 ile 30 veya 80 ile 20 parametreleri kullanılmaktadır. Daha genel anlamda kullanılan 70 ve 30'dur. Sınırlar belirlenirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; sınırlar üzerinde indikatöre ait değerlerin %70-80 lik bir bölümünün yer alması gerektiğidir.

Örneğin; Ereğli Demir Çelik hisse senedinin Meta Stock programında; 20/07/1998-27/07/99 tarihleri arasında, n=9 günlük (kısa vadeli) RSI grafiği incelendiğinde; 70 ve 30 sınırlarının anlamlı sonuçlar verdiği ve indikatöre ait değerlerin büyük çoğunluğunun bu sınırlar üzerinde yoğunlaştığı gözlenmiştir. Buna karşılık aynı hisse senedinin, aynı tarih aralığında, n=50 günlük (uzun vadeli) RSI grafiği incelenmiş; 70 ve 30 sınırının seçilen bu zaman dilimi için anlamsız olduğu ve indikatör değerlerinin bu sınırlar arasında kaldığı, yoruma olanak vermediği görülmüştür. RSI indikatörünün bu tarih aralığındaki değerlerinin %70-80’lik bir bölümünün, bu sınırlar üzerinde yer alması gerektiği tezine dayanılarak yapılan çalışma sonucunda; alt ve üst sınır parametreleri 34 ve 61 bulunmuştur. Verdiği al-sat sinyallerinin 70 ve 30'a göre çok daha anlamlı olduğu görülmüştür. Bu örnekten de anlaşıldığı gibi en kazançlı ve en güvenilir sonuçlar veren RSI'a ulaşmak; farklı hisse senedi veya endekse, farklı zaman dilimine göre; farklı parametreler denenerek mümkündür.Aşırı alım ve satım bölgeleri arasında RSI'ın yönüne göre fiyat trendi hakkında tahmin yapılır. RSI'ın 70 sınırının üzerine çıkması yukarı trendin hızlanacağı ve aşırı alım bölgesinde bulunulmasından dolayı her an trend değişiminin olabileceği anlamına gelmektedir. Sat sinyali RSI'ın aşırı alım bölgesinde tepe yaptıktan sonra aşırı alım sınırını aşağı doğru kırdığı zaman alınır. Gösterge bu seviyeden itibaren genellikle orta bant olarak kabul edebileceğimiz 50 değerine yaklaştıktan sonra bir tepki çıkışı vermektedir. Talebin yüksekliği göstergenin tekrar üst sınırın üstüne çıkmasına sebebiyet vermektedir. Bu durumda tekrar alım tavsiye edilir fakat yüklenilecek olan risk daha yüksektir. Göstergenin aşırı satım bölgesine girmesi durumlarında da yukarıdaki kuralların tersi geçerlidir.

Aşağıda Ereğli Demir Çelik hisse senedinin 20/07/98-27/07/99 tarihleri arasındaki RSI (n=9 günlük) grafiği görülmektedir;



Yatırımcıların RSI ile "AL" Emri erdikleri Kritik Noktalar

"a"noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı satım sınırını (30) gördüğü anda al emri verirler.

"b" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı satım sınırının altına inip, tarihi minimum seviyelerine geldiğinde al emri verirler.

"c" noktası: Bazı yatırımcılar göstergenin dip yaptığını görüp, aşırı satım sınırına doğru yükselişe geçtiği anda al emri verirler.

"d" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı satım bölgesinde dip yaptıktan ve dönüp aşırı satım sınırını kırdıktan sonra al emri verirler.

Yatırımcıların RSI ile "SAT" Emri Verdikleri Kritik Noktalar

"x" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı alım sınırını (70) gördüğü anda sat emri verirler.

"y" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı alım sınırının üstüne çıkıp, tarihi maksimum seviyelerine geldiğinde sat emri verirler.

"z" noktası: Bazı yatırımcılar göstergenin tepe yaptığını görüp, aşırı alım sınırına doğru inişe geçtiği anda sat emri verirler.

"w" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı alım bölgesinde tepe yaptıktan ve dönüp aşırı alım sınırını kırdıktan sonra sat emri verirler.

Fiyatlarla Gösterge Arasındaki Aykırılıklar

Gösterge ile fiyatlar arasında aykırılığın (ıraksama / divergence) ortaya çıkması olası bir trend değişiminin habercisidir. RSI indikatörünün yorumlanmasında aykırılıklar önemli bir yer tutar. Fiyatlar bir tepe (top) yaparken RSI da bir tepe yapıyorsa ve fiyatlar yeni bir tepe yaparken RSI yeni bir tepe yapmıyorsa ve bir önceki tepenin altında kalıyorsa bu bir aykırılıktır ve fiyatlar aşağı dönebilir demektir. Aynı şekilde; fiyatlar bir dip (bottom) yaparken RSI da bir dip yapıyorsa ve fiyatlar yeni bir dip yaparken RSI yeni bir dip yapmıyorsa ve bir önceki dip seviyesinin üstünde kalıyorsa bu da bir aykırılıktır ve fiyatlar yukarı dönebilir anlamına gelir.

Aşağıdaki örnekte İMKB-100 endeksinin 04/01/1999-06/08/1999 tarih aralığındaki fiyat grafiği ve n=14 günlük RSI grafiği görülmektedir. İki grafik incelendiğinde İMKB-100 endeksi fiyat grafiği, RSI grafiği ile 17/02/1999 ve 08/04/1999 arasında bir aykırılık göstermiştir. Fiyat grafiği yeni tepeler yaparken (yükseliş trendindeyken), RSI yeni tepe yapmamış (düşüş trendinde) ve grafik gösterimi olarak hep bir önceki tepenin altında kalmıştır. Bu durum fiyatların aşağı dönebileceği sinyalini vermiş ve fiyatlar bu tarihten sonra aşağı dönmüştür. Fakat herşeye rağmen, al-sat emrini vermeden önce, ıraksamanın geçerli olup-olmadığı diğer göstergeler ile kontrol edilmelidir.



Stochastic

Stokastik osilatör; bir hisse senedinin, seçilen bir dönem için kapanış fiyatlarını günlük en yüksek ve en düşük seviyelerine göre ölçen ve fiyatların dönüm noktalarını belirten bir göstergedir.

George C. Lane tarafından geliştirilmiştir. Bu göstergeye; belirlenen zaman içinde fiyatların "en düşük veya en yüksek seviyeler" arasındaki yerinin saptanması yöntemi de denilebilir.

Stokastik göstergesini ortaya atanlar, hissenin son zamanlarda taradığı fiyat seviyelerine yakın kapanacağını söylemektedirler. Genellikle hızlı hareket eden futures (vadeli işlem) piyasalarındaki işlem yapanlar arasında ilgi gören bu gösterge ile ilgili başlıca ana fikirler şunlardır;

Yükselen borsalarda (piyasa/market) fiyatlar genellikle gün içinde taradıkları fiyat seviyelerinin üst taraflarında kapanırlar,

Doyuma erişmeye başlayan borsalarda kapanış fiyatları gün içi en yüksek değerlerden uzaklaşmaya başlar (satıcılar çoğalmaktadır),

Düşüşe geçen borsalarda fiyatlar gün içi gördükleri en düşük değerlere yakın yerlerde kapanırlar.

Stokastik hesaplamalar bugünkü kapanış ile n-günlük dönemin en yüksek ya da en düşük değerleri arasındaki ilişkiyi gösterir. Göreceli güç endeksinden (Relative Strength Index/RSI) farklı olarak günlük kapanış değerlerinin momentum ölçmeleri yerine iki eğri kullanılır. Stokastik Osilatör bu iki eğri ile gösterilir. Bu eğrilerin birbirlerini alttan veya üstten kesmelerine göre al veya sat kararı verilir. Ana eğri %K eğrisi olarak adlandırılır ve genelde kesintisiz bir çizgiyle gösterilen eğridir. %D olarak adlandırılan ikinci bir eğri daha vardır ki; "%K eğrisinin basit hareketli ortalaması (simple moving average)" olarak ifade edilir. %D eğrisi genelde noktalı bir çizgiyle gösterilir. Sinyalleri veren ve tabii ki daha çok önem taşıyan eğridir.

Stokastik kısa vadede alım/satım yapanların, çok önemli bir yardımcısıdır. Yukarıda bahsedilen, birbirini izleyen iki eğri ile alım/satım zamanları tayin edilir. Belirli bir dönem içindeki en düşük kapanış değeri ile bugünkü kapanış değeri ve aynı dönem içinde en düşüklerin en düşük değeri ile en yükseklerin en yüksek değeri arasındaki ilişkilerden yararlanır.

Formül

Stokastik osilatör 0-100 arasında dönen iki eğri (%K ve %D) ile çizilir. Değerler yüzde değişimi ifade eder.

Stokastik eğrilerin hesaplanması için n-Gün dönemi seçilir. Bu dönemin seçilmesi, keyfidir ve teknik analistin risk toleransına bağlıdır. Kısa zaman aralıklı dönemler (küçük n-Gün) sistemi çok hassas yapar ve sık sık yanlış sinyaller vererek sistemin kullanışlı olmasını zorlaştırır. Uzun zaman aralıklı dönemler (büyük n-Gün) ise; zarara fazla tolerans gösterdiğinden yada kazançlı pozisyonun kapatılmasında geciktiğinden kullanışlı olmayabilir. Göstergeyi geliştiren George C. Lane, 5 günlük dönemi önermiştir.

Stokastik eğrilerin elde edilmesi için üç değişkene ihtiyaç vardır; %K, yavaş (slow) %K, %D. İki tür stokastik vardır; Fast Stokastik ve Slow Stokastik. Eğer hesaplanan %K ve yavaş (slow) %K aynı grafikte kullanılırsa çok hassas ve düzensiz olan Fast Stokastik elde edilir. Fast stokastik; kapanış değerinin gün içi en düşük değerden farkının n-Gün dönemindeki en yüksek değerin en düşük değerden farkına bölümünden hareketle hesaplanır. Bugünkü kapanış değeri n-Gün dönemindeki en yüksek değere yakınsa stokastik yüksek bir değer çıkacaktır, tersi durumda yani en düşük değere yakınsa stokastiğin değeri düşük olacaktır. Fakat çoğu analist ve program fast stokastiğin düzeltilmişi olan Slow Stokastiği tercih etmektedir. Fast stokastiğin düzeltilmiş versiyonu olan, slow stokastikte; yavaş (slow) %K ve %D kullanılır.

C

=

n-Gün döneminde son günün kapanış değeri

Ln

=

n-Gün döneminde en düşük kapanış değeri

Hn

=

n-Gün döneminde en yüksek kapanış değeri

Hi = (C-Ln)'nin i günlük (genelde üç günlük) toplamı

Li = (Hn-Ln)'nin i günlük (genelde üç günlük) toplamı

Yavaş (slow) %K'nın basit hareketli ortalaması (genelde 3 günlük) alınarak %D elde edilir.

Genellikle bilgisayar programlarında; incelenecek n-Gün dönemi olarak %K için 5, Yavaş (slow) %K için ve %D için ise 3 günlük süreler baz alınmaktadır. Bu çok sık al-sat sinyalleri vermektedir. Çeşitli hisse senetleri için değişmekle birlikte uzun vadeli yatırımlar (investment) için bu dönem daha uzun alınabilir.



Excel’de Hesaplanışı



Yorumlanması



Aşırı Alım Satım Bölgeleri

Stokastik osilatör 0-100 arasında değerler alır. Gösterge üzerinde alt ve üst bölgelerde iki paralel çizgi vardır. Bu sınırlar aşırı alım (overbought) ve aşırı satım (oversold) bölgelerini temsil ederler. Buna göre, hisseden hisseye değişmekle birlikte stokastik osilatör belli bir sınırın üzerine çıktığında satılır, altına indiğinde alınır. Genel kabul görmüş olan ve en yaygın kullanılan aşırı alım ve aşırı satım sınırları 80 ve 20'dir. Bu sınırlar çok sıkça kullanılmasına rağmen genel bir kural değildir. Hisse senedinin önceki seyirleri izlenerek farklı sınırlar kullanılabilir. Kimi yabancı kitaplarda (örneğin; Schwager'in Technical Analysis kitabında) 14 günlük slow stokastik ile overbought ve oversold sınırları için 70 ve 30 sınırlarının tercih edildiği yazılmaktadır. Bu sınırlar ve n-dönemler genellikle hangi tür piyasada (vadeli / emtia / hisse senedi) işlem yapıldığı ile alakalıdır.

Aşırı alım ve satım bölgeleri arasında stokastik osilatörünün yönüne göre fiyat trendi hakkında tahmin yapılır. Stokastik osilatörünün 80 sınırının üzerine çıkması yukarı trendin hızlanacağı ve aşırı alım bölgesinde bulunulmasından dolayı her an trend değişiminin olabileceği anlamına gelmektedir. Sat sinyali, aşırı alım bölgesinde tepe yaptıktan sonra aşırı alım sınırını aşağı doğru kırdığı zaman alınır. Gösterge bu seviyeden itibaren genellikle orta bant olarak kabul edebileceğimiz 50 değerine yaklaştıktan sonra bir tepki çıkışı vermektedir. Talebin yüksekliği göstergenin tekrar üst sınırın üstüne çıkmasına sebebiyet vermektedir. Bu durumda tekrar alım tavsiye edilir fakat yüklenilecek olan risk daha yüksektir. Göstergenin aşırı satım bölgesine girmesi durumlarında da yukarıdaki kuralların tersi geçerlidir.

Aşağıda 04/01/99 ve 11/08/99 tarihleri arasında İMKB ULUSAL-100 endeksine ait stokastik osilatörünün grafiği ve alım-satım yapılabilecek noktalar görülmektedir.



Yatırımcıların Stokastik ile "AL" Emri Verdikleri Kritik Noktalar

"a" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı satım sınırını (20) gördüğü anda al emri verirler.

"b" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı satım sınırının altına inip, tarihi minimum seviyelerine geldiğinde al emri verirler.

"c" noktası: Bazı yatırımcılar göstergenin dip yaptığını görüp, aşırı satım sınırına doğru yükselişe geçtiği anda al emri verirler.

"d" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı satım bölgesinde dip yaptıktan ve dönüp aşırı satım sınırını kırdıktan sonra al emri verirler.

Yatırımcıların Stokastik ile "SAT" Emri Verdikleri Kritik Noktalar

"x" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı alım sınırını (80) gördüğü anda sat emri verirler.

"y" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı alım sınırının üstüne çıkıp, tarihi maksimum seviyelerine geldiğinde sat emri verirler.

"z" noktası: Bazı yatırımcılar göstergenin tepe yaptığını görüp, aşırı alım sınırına doğru inişe geçtiği anda sat emri verirler.

"w" noktası: Bazı yatırımcılar gösterge aşırı alım bölgesinde tepe yaptıktan ve dönüp aşırı alım sınırını kırdıktan sonra sat emri verirler.

Kesişmeler (crossovers)

%D eğrisi slow %D eğrisini aşağıdan yukarıya doğru keserse "AL", tam tersi durumda yani yukarıdan aşağıya doğru keserse "SAT" kararı verilir. Bu iki eğrinin aşırı alım bölgesinde (%80 üstü) birbirlerini kesip aşağı döndüğü nokta "SAT", aşırı satım bölgesinde (%20 altı) aşağıdan yukarıya dönerken birbirlerini kestiği nokta "AL" işaretidir.

Aşağıda 04/04/99-31/07/99 tarihleri arasında İMKB ULUSAL-100 endeksine ait stokastik osilatörünün grafiği ve iki eğrinin kesiştiği alım-satım yapılabilecek noktalar görülmektedir.



Aykırılıklar

Stokastik osilatör grafiğinin tepe ve dip noktaları ile fiyat grafiğinin tepe ve dip noktalarının karşılaştırılmasıyla gelecekteki fiyatların yönü hakkında karar verilebilir. Stokastik osilatör ile elde edilen önemli bir ikaz da stokastik eğrilerin aşırı alım ve aşırı satım bölgelerinde kesişmesinden sonra gelen aykırılıklardır (divergence/ıraksama). Iraksama iki şekilde oluşur. Birincisi stokastik eğrilerin (Slow %K ve %D) aşırı alım bölgesinde kesişmesinden sonra gözlenen ve fiyatların düşeceğini gösteren olumsuz yada negatif ıraksama (bearish divergence), diğeri ise aşırı satım bölgesinde gözlenen ve fiyatların yükselme trendine geçeceğini gösteren olumlu yada pozitif ıraksamadır (bullish divergence).

Fiyat grafiğindeki küçük tepeler hep daha yukarıya çıktığı halde, stokastik bir önceki tepeyi aşamıyorsa bu bir negatif ıraksamadır ve fiyatlardaki yükselişin yakında biteceğini gösterir. Aynı durum dip noktalar için de geçerlidir. Stokastik osilatör grafiğinin fiyat grafiğine uyum sağlayamaması, fiyatın gitmekte olduğu yönden döneceğini ifade eder. Fiyat grafiği aşağı giderken stokastiğin yukarı dönmesi pozitif ıraksamanın habercisidir ve düşüşün sona ermekte olduğunu, muhtemelen bir yükselişin başlayacağını gösterir.

Stokastik osilatörü spekülasyon süresi kısa olduğu için çok seri davranmayı gerektirir. Özellikle trend dönemlerinde yanlış sinyaller verebilir. Her sinyalin mutlaka kar getirmeyeceği, hatalı sinyallerle de karşılaşılabileceği unutulmamalıdır. Stokastik ve onun gibi osilatörleri kullanmak isteyen teknik analist karar verme mekanizmasını diğer teknik göstergelerle (klasik grafik formasyonları, ADX, MACD,.....vs.) desteklemek zorundadır.

Aşağıda 19/06/1998-25/06/99 tarihleri arasında İMKB ULUSAL-100 endeksinin fiyat grafiği ve stokastik grafiği arasındaki aykırılıklar görülmektedir.

Trend Göstergeleri

Directional Movement System(DI+, DI- ve ADX)

Tanım

Piyasanın trentte olup olmadığını gösteren bu system Welles Wilder tarafından “New Concepts in Technical Trading Systems.”de yayınlanmıştır. Pek çok gösterge gibi bu gösterge grubu alım satım sinyalleri üretmekten ziyade trendin varlığı veya yeni bir trende girilip girilmediğini gösterdiğinden diğer göstergelerin ürettiği sinyallerin güvenirliliğini arttırıcı özellik taşımaktadır.



Formül

Trendin varlığı konusunda bilgi veren ADX hesaplanmadan once fiyatların hangi yönde hareket ettiğinin bulunması gerekmektedir. Bunun için iki ayrı gösterge hesaplanmaktadır fiyatların pozitif yöndeki hareketini ölçen DI+ ve negative hareketini ölçen DI- hesaplanır. DI+ ve DI- ise Yönsel Hareket’ten hareketle bulunur ki Directional Movement dediğimiz bu hareket dünkü en yüksek ile en düşük fiyatlarının dışında kalan net harekettir. Dolayısıyla DM’nin hesaplanabilmesi için dünkü hareketler ile bugünkü hareketler ölçülmelidir.

Yorumlanışı

ADX, sadece piyasanın yön tutup tutmadığını belirtir, hangi yönde hareket edeceği hakkında bilgi vermez. ADX değeri ne kadar büyük ise trend de o kadar güçlü demektir. ADX'in düşük seviyelerden yükselmeye başlaması yeni bir trendin doğacağı anlamına gelir. Yüksek seviyelerden düşmeye başlaması ise piyasanın bir süre için konsolidasyon dönemine gireceği şeklinde yorumlanabilir.

Directional Movement, 14 günlük +DI ve -DI ' yı karşılaştıran bir sistemdir. Bu karşılaştırma iki göstergeyi aynı anda çizilmesi veya ikisinin farkının çizilmesi ile sağlanabilir. +DI, -DI ' nın üstüne çıktığı noktada alım, altına indiği noktada satım yapılması tavsiye edilir.

"Extreme Point Kuralı", bu basit sistemin kalitesinin artmasına yardımcı olur. Bu kural, piyasanın çalkantılı dönemlerinden korunmaya ve gereksiz işlemeler yapılmamasına yardımcı olur. "Extreme Point", +DI ve -DI ' nın keşiştiği dönemlerde saptanır. +DI ' nın -DI ' yı yukarı yönde kestiği an, "Extreme Point" günün en yüksek fiyat seviyesi olarak kabul edilir. +DI ' nın -DI ' yı aşağı yönde kestiği an ise , "Extreme Point" günün en düşük fiyat seviyesi olarak kabul edilir.

"Extreme Point", göstergenin verdiği sinyali teyid etmek amacıyla kullanılır. Örneğin, alım sinyali gelse dahi (+DI, -DI ' nın üzerine çıkınca), hisse senedi fiyatının "extreme point"(+DI ve -DI ' nın keşiştiği anda hisse senedinin en yüksek değeri) seviyesinin üstüne çıkmadan işlem yapılmamalıdır. Eğer fiyatlar "extreme point" seviyesinin üstüne çıkmayı başaramaz ise satım durumunda kalmaya devam edilmelidir.

Bazı kaynaklarda ADX’in DI+ veya DI-‘yi kesmesine gore alım/satım sinyalleri de üretilebilmektedir. ADX’in DI+’yı yukarı kesmesi satım sinyali DI-‘yi yukarı kesmesi ise alım siyali olarak değerlendirilmektedir. Benzer kaynaklar ADX’in DI-‘nin üzerindeyken yükselmeye başlaması alım sinyali, DI+ ve DI-‘nin üzerinde düşüşe geçmesi ise karların realize edilme aşaması olarak değerlendirlesi gerektiğini savunmaktadır.


MACD(Moving Average Convergence/Divergence)

Tanım

Adından da anlaşılacağı üzere ortalamaların birbirine olan mesafeleri yöntemi ile hesaplanan gösterge Gerald Appel tarafından geliştirilmiştir. Ortalamaların karakteristiği nedeniyle trend takip edici gösterge olarak kullanılan bu gösterge 0 çizgisii arasında dalgalanan göstergelerdendir.

Formül

Standart kullanılışında 26 ve 12 günlük üssel ağırlıklı ortalamaların birbirine olan farkı şeklinde hesaplanan göstergede sinyal çizgisi olarak hesaplanan farkın 9 günlük üssel ortalaması kullanılmaktadır.

MACD= EMA(12) – EMA(26)

Sinyal = EMA(MACD,9)

Yorumlanışı

CROSSOVERS (Kesişme Noktaları):MACD'nin temel yorumlanış şeklidir. MACD, sinyal çizgisinin altına inince satım, üstüne çıktığında ise alım yapılır. Ayrıca, sıfır seviyesinin altına inince satım,üstüne çıktığında ise alım yapmak yaygın bir yöntemdir.

OVERBOUGHT/OVERSOLD CONDITIONS (Aşırıalım/Aşırısatım durumları):MACD aşırıalım/aşırısatım göstergesi şeklinde de kullanılabilir. Kısa vadeli hareketli ortalama uzun vadeli hareketli ortalamadan hızlı bir şekilde uzaklaşıyorsa (yani, MACD yükseliyorsa) fiyatların gereğinden fazla hareket ettiğini ve kısa süre içinde daha gerçekçi seviyelere geri gelineceği kabul edebiliriz. MACD'nin aşırıalım/aşırısatım durumları hisse senedinden hisse senedine farklılık gösterir.

Uyumsuzluklar

Göstergenin tanımında da belirtildiği için trend takip eden gösterge olması nedeniyle göstergenin fiyat hareketiyle uyum göstermediği zaman mevcut trendin sona ereceği yorumu yapılabilir. Fiyatlar yeni düşük seviyelere ulaşırken MACD’nin yeni düşük seviyeleri test edememesi düşüş trendinin sona ereceğini, Fiyatların yeni yüksek sevilere ulaşırken MACD’nin yeni yüksek seviyelere ulaşamaması ise yükseliş trendinin son bulacağını gösterir. İki durum aşırıalım /aşırısatım durumları ile aynı anda gerçekleşirse daha da büyük önem taşımaktadır.



Hacim Göstergeleri

Acc/Dist (Accumulation/Distribution Index)Alım/Dağıtım Endeksi

Tanım

A/D (Accumulation/Distribution Index, Alım/Dağıtım Endeksi) işlem adedi (volume) ve hisse senedi fiyatlarındaki (price) değişimin birleştirildiği bir momentum göstergesidir. İşlem adedi ve fiyatlardaki hareketleri birleştirerek fiyatların trendinin sürüp-sürmeyeceği konusunda fikir verir. Önemli fiyat hareketleri ve bu fiyat hareketleri ile işlem adedinin birleştirilmesi bu indikatörün dayanak noktası, temelidir.

A/D, aslında daha popüler olan Denge İşlem Adedi (On Balance Volume, OBV) indikatörünün değişimidir. Her iki indikatör de fiyatlarla birleştirilmiş işlem adedinin karşılaştırılması yoluyla fiyatlarda değişimin olup olmayacağını denemektedir.
Bu göstergenin temel olarak söylediği şey; bir fiyat hareketi ne kadar çok işlem adedi ile gerçekleşirse o kadar güvenilirdir. Şöyle ki;

A/D’nın yükselişte yani trendinin yukarı olması, hisse senedinin toplandığını gösterir. En güvenli olan fiyatlardaki yukarı hareket ile birleştirilmiş işlem adedinin olmasıdır.
A/D’nın düşüşte yani trendinin inişte olması, hisse senedinin elden çıkarıldığını, dağıtıldığını gösterir. En güvenli olan fiyatlarda aşağı inen hareket ile birleşmiş işlem adedinin olmasıdır.

Formül

Hesabında her günkü işlem adedinin belli bir oranı (bu oran fiyat değişimlerine bakılarak hesaplanır) bir önceki günün kümülatif toplamına eklenir veya çıkarılır. Göstergenin hesaplanış formülü;

Bu formülde;

close: Hisse senedinin gün sonu kapanış fiyatı

high: Hisse senedinin gün içi en yüksek değeri

low: Hisse senedinin gün içi en düşük değeri

volume: Hisse senedinin gün içi işlem adedi

A/D (Önceki): Hisse senedinin bir önceki A/D değeriBu formüle göre kapanış fiyatı gün içi en yüksek değere yakın ise bu durumda günlük işlem adedinin hesaplanan oranı kadar bir miktar A/D (Önceki)’ye eklenir. Eğer kapanış fiyatı en düşük değere yakın ise günlük işlem adedinin hesaplanan oranı kadar bir miktar A/D (Önceki)’den çıkartılır. Bir başka olası bir durum da; kapanış fiyatının tam olarak günün en yükseği ve en düşüğü arasında yer almasıdır. Bu durumda; formüle göre bir ekleme ve çıkarma işlemi yapılmayacaktır.

A/D göstergesi yukarı gittikçe hisse senedin alındığı (toplandığı), aşağı gittikçe hisse senedinden çıkış olduğu düşünülmektedir.

Al/Sat Sinyalleri

Gösterge belli bir noktaya ulaşıp da tekrar yükselmeye başlarsa AL kararı, belli bir tepe yaptıktan sonra ise düşmeye başlarsa SAT kararı alınır.

Aşağıda Yapı Kredi Bankası hisse senedinin 04/01/1999-01/06/1999 zaman aralığındaki fiyat grafiği ve Accumulation Distribution göstergesi görülmektedir. Bu göstergeye göre AL/SAT noktaları, hisse senedinin toplandığı, elden çıkarıldığı noktalar (birkaç al/sat sinyalinin olduğu nokta örnek olarak verilmiştir, aslında bu noktalar aşağıda gösterilenden daha fazladır) belirtilmiştir.



Genellikle göstergenin dip yaptığı noktalarda artık bu hisse senedi yatırımcıları bezdirmiştir ve çıkışlar hızlanmıştır. Bu arada tecrübeli ve uzman yatırımcılar artık hisse senedinin daha fazla aşağı gitmeyeceğini görürler ve alıma geçerler. Bu da A/D endeksini yükseltmeye başlar. Aksi durumda ise; yani gösterge önemli bir tepeye ulaştığında hisseye talep çok artmıştır ve küçük yatırımcı alıma başladığında tecrübeli yatırımcılar satmaya başlarlar ki bu da göstergeyi aşağı çevirir.



Aykırılıklar

Aykırılıklar; eğer A/D göstergesi yukarı eğim yaparken fiyatlar aşağı eğim içindeyse bir süre sonra fiyatların artacağı (pozitif ıraksama), tersi durumda ise; yani, A/D göstergesi aşağı eğimli iken fiyatların artıyor olması bir süre sonra fiyatların düşeceğine işaret eder (negatif ıraksama).

A/D göstergesi ile hisse senedi fiyat grafiği arasındaki aykırılıklar yakında olacak değişimi ima etmektedir. Aykırılık oluştuğunda; hisse senedi fiyatları genellikle A/D’deki değişimi onaylar.

Aşağıda 04/01/1999-14/09/1999 zaman aralığındaki Birlik Mensucat hisse senedinin fiyat grafiği ile Accumulation Distribution göstergesi arasındaki aykırılık görülmektedir. Hisse senedinin fiyat grafiği düşüş trendinde iken A/D göstergesi yatay trend içindedir. Bu durum bir süre sonra fiyatların düşüş trendinden çıkıp yükseleceğini göstermektedir.



MFI

Tanım

Money Flow İndex(Para Akım Endeksi) para giriş çıkışı belirleyen bir göstergedir. RSI’a benzerliği olan göstergede işlem hacmi de dikkate alınmaktadır.

Formül

Göstergenin hesaplanması için aşağıdaki adımlar izlenmelidir. Öncelikle hesaplamaların yapılacağı zaman aralığı belirlenmelidir.

Bu işlemden sonra belirlenen aralıktaki tipik fiyat hesaplanmalıdır.

Formülde

High: Belirlenen zaman aralığındaki en yüksek fiyattır;

Low: Belirlenen zaman aralığındaki en düşük fiyattır;

Close: Belirlenen süredeki son değerdir.

İkinci aşamada ise Para akımı hesaplanmalıdır

  • Money Flow(Para Akımı)= Tipik Fiyat * İşlem Hacmi’dir.

Eğer son tipik fiyat bir önceki tipik fiyattan daha yüksek ise para girişi eğer düşük ise para çıkışı olarak değerlendirilmektedir.

Belirlenen sure içerisindeki para giriş ve çıkışları bulunduktan sonra üçünkü aşama hesaplamasına geçilir. Bu aşamada Para Oranı hesaplanmaktadır;

Son aşama ise göstergenin hesaplanmasıdır. MFI;

şeklinde hesaplanır.





Al/Sat Sinyalleri

Değişiklikler gösterme olasılığı yüksek olmasına rağmen genellikle MFI 80 seviyesinin üzerine çıktığında piyasanın tepe noktası oluşturduğu, 20 seviyesinin altına indiğinde ise dip noktası oluşturduğu yorumu yapılabilir.

Aşağıda AKBNK hissesi MFI göstergesi ile birlikte incelenmiştir. Elipsler içerisinde hissenin aşırı alım ve satım bölgelerine ulaştığı seviyeler işaretlenmiştir. Dikkat edilirse hissede MFI göstergesi çok nadiren 20 seviyesinin altında dip yaparak alım sinyali üretmiştir. 30 seviyesi(kesik çizgili yatay trend) daha başarılı sonuçlar üretmiştir.

Aykırıklar

Gösterge ile fiyatlar arasındaki aykırılıklar alım satım sinyalleri açısından da önem arzetmektedir. Fiyatların düşüş trendinde olduğu dönemlerde göstergenin aynı yönde hareket etmemesi alım yönlü tersi durumunda ise satım yönlü pozisyon alınmalıdır. Aşağıdaki grafikte XU100’de 2006 yılı başlarında yaşanan yükselişte yeni zirveler yapılmasına rağmen MFI’ın bunu teyid etmediği görülmektedir. Daha sonraki dönemlerde fiyatlar 47.000’li seviyelerden 36.000’lere gerileyerek gösterge ile fiyatlar arasındaki negative uyumsuzluk teyid edilmiştir.

Chaikin Oscillator (Chaikin Osilatörü)

Tanım

CO (Chaikin Oscillator, Chaikin Osilatörü); Marc Chaikin tarafından geliştirilmiştir. Joseph Granville ve Larry Williams onun yaptıklarının öncülüğünde çalışmalarını genişletmişlerdir. Chaikin’in geliştirmiş olduğu bu gösterge daha çok A/D(Accumulation/Distribution Index, Alım/Dağıtım göstergesi) göstergesini temel alarak hesaplanmıştır. Chaikin Osilatörü de bir işlem miktarı (adedi, volume) göstergesidir.

Genellikle fiyatlarla işlem miktarı doğru orantılı olarak hareket etmektedir. Yani işlem miktarı artarken fiyatlar artmakta ve işlem miktarı düşerken fiyatlar düşmektedir. Aksi durum sözkonusu olduğunda ise; önemli trend değişimleri meydana gelmektedir. İşte CO bu gibi durumların saptanmasına yöneliktir.

Marc Chaikin'e göre gösterge 3 ana bölümden oluşmaktadır;

Hisse senedi gün içindeki en düşük ve en yüksek değerlerinin ortalama değerinden ((en yüksek+en düşük)/2) daha yukarıda kapanmakta ise hisse senedinde alım vardır. Aksine, altında kapanmakta ise; hisse senedi elden çıkarılmakta yani dağıtılmaktadır. Bir başka ifadeyle; göstergenin yükselen bir seyir izlemesi hisse senedine alım yapıldığını, düşen bir seyir izlemesi ise; hisse senedinden çıkış olduğunu yani satışların geldiğini gösterir.

İşlem miktarı kuvveti temsil ettiğinden ve hisse senetleri ancak sağlıklı artan işlem miktarı ile yukarı gidebileceklerinden, hisse senedinin fiyatı artarken işlem adedinin azalması çıkış trendinin sağlıklı olmadığını gösterir. Çünkü; hisse senedinin fiyatı artarken işlem miktarının düşüyor olması artık hisseye ilginin azaldığına, artış ivmesinin zayıfladığına ve fiyatların aşağı döneceğine işaret eder. Tam tersine, düşüşe geçen hisse senetlerinde işlem miktarı başlarda genellikle az olup, hisse senetleri artık iyice değer kaybettiklerinde artış gösteriyor ise düşüş trendinin bitmek üzere olduğunu gösterir. Eğer fiyatlar düşerken işlem miktarı artarsa, hisse senedinden önemli derecede bir çıkış olduğu gözlenir.

Chaikin Osilatörü ile hem kısa hem de orta vadede hisse senedine giriş ve çıkışların analiz edilmesiyle trend değişim sinyalleri alınabilmektedir.

Formül

CO (Chaikin Oscillator, Chaikin Osilatörü)

Chaikin Osilatör; Accumulation Distribution göstergesinin üç günlük üssel hareketli ortalamasından (exponential moving average, EMA) on günlük üssel hareketli ortalaması çıkarılarak hesaplanır.

CO= A/D(EMA-3) - A/D(EMA-10)

CO= Chaikin Oscillator (Chaikin Osilatörü)

EMA= Exponential Moving Average (Üssel Hareketli Ortalama)

A/D(EMA-3)= Accumulation/Distribution (Alım/Dağıtım) göstergesinin 3 günlük üssel hareketli ortalaması

A/D(EMA-10)= Accumulation/Distribution (Alım/Dağıtım) göstergesinin 10 günlük üssel hareketli ortalaması



A/D göstergesinin formülü daha önce verildiği için burada değinilmemiştir. Formüle ilişkin daha fazla bilgi için bkz. Accumulation/Distribution Index

EMA (Exponential Moving Average, üssel Hareketli Ortalama)

EMA= (Bugünkü Kapanış*Üssel Yüzde Oranı)+(Dünkü EMA*(1- Üssel Yüzde Oranı))

Üssel Yüzde Oranı (Exponential Percentage)=

n= Dönem Sayısı

EMA= Exponential Moving Average (üssel Hareketli Ortalama)

NOT:EMA hesaplamaya başlarken; Dünkü EMA yerine bir önceki kapanış değeri kullanılmalıdır.

Yorumlanması

Aykırılıklar (Iraksama, Divergence)

Hisse senedinin fiyatı ile Chaikin Osilatörü arasındaki uyumsuzluklar yani aykırılıklar bu göstergede de önem taşımaktadır. Hisse senedi fiyatının gittiği yönde gitmeyip bir önceki seviyesine erişemeyen gösterge, bir de yön değiştirip ters tarafa gitmeye başlamakta ise; duruma göre taban veya zirveye gelinmiştir.

Aykırılık durumlarının dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Özellikle orta vadeli aykırılıklar önemli ipuçları vermektedir. Aykırılıktan kastettiğimiz şey ise şöyle açıklanabilir;

Hisse senedi fiyatlarıyla gösterge aynı trendi göstermelidir. Osilatör aşağı trend yaparken, fiyatlar yukarı bir seyir izliyorsa bu bir aykırılıktır ve bir süre sonra fiyatların düşeceğine işaret eder (Negatif Iraksama). Tam aksi durumda ise; yani osilatör yukarı trend çizerken, fiyatlar azalış trendi gösteriyorsa bir süre sonra fiyatlar yukarı dönecek demektir (Pozitif Iraksama).

Aşağıdaki grafikte 04/01/1999 ve 29/09/1999 tarihleri arasında Otokar hisse senedinin fiyat grafiği, Chaikin Osilatörü ve ikisi arasındaki aykırılık görülmektedir. Bu grafiklere göre CO iniş trendinde iken, fiyatlar çıkış trendindedir. Bu aykırılıktan CO fiyatların düşeceğini önceden haber vermiş ve fiyatlar belli bir seyirden sonra düşüşe geçmişlerdir.



CO ve Hareketli Ortalamalar

Marc Chaikin bu göstergenin özellikle fiyatların uzun vadeli hareketli ortalaması (90 günlük, 50 günlük,...) ile birlikte kullanılmasını, yorumlanmasını önermektedir. Şöyle ki;

Hisse senedi 50 günlük hareketli ortalamasının üstünde seyretmekte ise ve yukarı yönde gitmekte ise, göstergenin "0" çizgisinin altında iken yönünün yukarı dönmesi, AL siyali olarak algılanmalıdır. Tam tersine, hisse senedi 50 günlük hareketli ortalamasının altında giderken ve gösterge "0" çizgisi üzerinde iken yönünün aşağı dönmesi, SAT sinyali olarak değerlendirilmelidir.

Hareketli ortalamalarda alınacak gün sayısı tercihe göre seçilebilir.

Aşağıdaki grafikte 04/01/1999 ve 29/09/1999 tarihleri arasında Otokar hisse senedinin fiyat grafiği, Chaikin Osilatörü, fiyat grafiğinin 50 günlük hareketli ortalaması ve bunlardan çıkarılan AL/SAT noktaları görülmektedir.



Not: Her teknik analiz aracında olduğu gibi bu gösterge de tek başına kullanılmamalı, bir dizi diğer araçlarla da desteklenmelidir. Mesela Chaikin bu göstergenin yukarıda bahsedildiği gibi fiyatların uzun vadeli hareketli ortalaması ve özellikle zarf bantları (envelopes, hisse senedi fiyatlarının dalgalanma alt ve üst sınırlarını göstermektedir) ile birlikte kullanımını önermektedir.

24 Mayıs 2009 Pazar

İndikatörler

Hareketli Ortalamalar

Hareketli ortalama bir günü değil, belirli bir dönemin karakteristiğini yansıtır. Hareketli ortalama grafiği günlük fiyat hareketlerine göre daha düz bir görünüm taşır, bu grafikteki dönüş noktaları daha anlamlı ve güvenilir kabul edilir. Ortalamanın dönüşlerine ve fiyatın hareketli ortalamaya göre olan konumuna bakarak alım-satım kararlarını vermemizde bize büyük ölçüde yardımcı olurlar.

Hareketli ortalamanın yorumunda kullanılan en popüler metod, fiyatın hareketli ortalama çizgisini kestiği noktalarda alım satım yapmaktır. Fiyat grafiği hareketli ortalama çizgisini aşağıdan keserek üste çıkması halinde bu bir "al" sinyali alınır, fiyatın hareketli ortalama çizgisini üstten kesmesi durumunda ise bu sinyal "sat" sinyali olarak değerlendirilir.

Vade- Ortalamalar hesaplanırken vadeye göre dikkate alınması tavsiye edilen gün sayıları

  • Çok kısa vadede: 5 ila 13 gün arası
  • Kısa vadede: 14 ila 25 gün arası
  • Orta vadede: 50 ila 100 gün arası
  • Uzun vadede: 100 ila 200 gün arası


1. Basit Hareketli Ortalama: Belirli bir zaman periyodu içinde hisse senedi kapanış fiyatları toplamının ve bu toplamı zaman periyoduna bölünmesi ile elde edilir. Her bulunan değer grafik üzerinde işaretlenmesi ve birleştirilmesi ile hareketli ortalam grafiği çizilir.

5 Günlük Vade

1. Gün

1100

2. Gün

1000

3. Gün

1050

4. Gün

1000

5. Gün

950

Toplam

5100

Hareketli Ortalama

1020

5 Günlük Vade

2. Gün

1000

3. Gün

1050

4. Gün

1000

5. Gün

950

6. Gün

950

Toplam

4000

Hareketli Ortalama

800


2. Ağırlıklı Hareketli Ortalama: Her günün fiyatına bir ağırlık verilir ve fiyat bu ağırlıkla çarpılır. Ağırlıkla çarpılan fiyatlar toplanır ve toplam ağırlığa bölünür.


Ağırlık

*

Kapanış Fiyatı

=

Ağırlıklı Fiyat

1. Gün

1

*

1100

=

1100

2. Gün

2

*

1000

=

2000

3. Gün

3

*

1050

=

3150

4. Gün

4

*

1000

=

4000

5. Gün

5

*

950

=

4750

Toplam

15

(Ağırlıklı Ortalama) 15000/15 = 1000

3. Üslü Hareketli Ortalama: Bu hesaplamada son fiyatlara daha fazla ağırlık verilmektedir. Ağırlıklar geçmiş fiyatlara doğru geometrik olarak azalmaktadır.

ÜHO=[(bugünkü kapanış)*Üs yüzdesi]+[(dünkü kapanış)*(1-üs yüzdesi)]
Üsyüzdesi = 2/zaman periyodu+1



Nisbi Kuvvet (Relative Strength)

Bir hisse senedinin fiyatının bir ortalama veya endeks değerine bölünmesiyle bulunur.



Nisbi kuvvet ile yükselen bir piyasada ortalamadan daha hızlı artan hisse senetleri aranmakta, düşen bir piyasada ise daha hızlı düşen hisse senetlerinden kaçınılmaktadır.

Nisbi Kuvvet'teki bir değişme, hisse senedindeki önemli geri dönüş noktalarına da işaret etmektedir. Örneğin, eğer hisse senedi fiyatları yükselmesine karşın Nisbi Kuvvet'te bir düşüş söz konusu ise, bu durum hisse senedi fiyatının yakında düşeceğini ifade etmekte ve karların realizasyonu konusunda uyarıda bulunmaktadır.



Bollinger Bandı

Bollinger Bandı, fiyat değişimlerini izleyen alım-satım kanallarıdır. Genellikle alım-satım kanalları bir hareketli ortalamanın belirli bir yüzdede yukarı ve aşağıya kaydırılmasıyla çizilirler. Bollinger Bandı İndikatörü ise, kanalların alt ve üst limitleri hareketli ortalamanın belirli bir standart sapma alınarak çizilmesidir.

Optimal bir netice alabilmek için değişik hareketli ortalama ve standard sapma sayıları denenebilir, fakat 21 günlük hareketli ortalama ve 2'lik standard sapma önerilir.

Genellikle kuvvetli fiyat hareketleri, Bollinger Bandı daraldığında, yani fiyatlardaki hareket yavaşladığında meydana gelir. Kanalın dışında oluşmuş bir dip veya tepe noktasınından sonra ikinci dip veya tepenin kanal içinde oluşması beklenir. Kanalın altından veya üstünden başlayan bir hareketin, kanalın diğer ucuna kadar devam etmesi beklenir. Söz konusu beklenti, mevcut pozisyondan çıkabilmek için fırsat sağlar ve alım/satım için fiyat tespitini kolaylaştırır.



Momentum

Bir hisse senedinin fiyatı daha hızlı yükseldiği veya düştüğü zaman Momentum artmakta, yükselme veya düşme hızı yavaşladığı zaman Momentum kaybedilmektedir.

Momentum'un basit ölçümü, cari fiyat ile bir zaman periyodu öncesindeki fiyat arasındaki farkın alınması olup, formülü şu şekildedir.

Mt(n)= Pt - Pt-n
M= Momentum
P= Hisse senedi fiyatı
N= Zaman periyodu

Momentum'un azalması çoğunlukla trendin sonunun yaklaştığına işarettir. Momentum negatiften pozitife yükseldiğinde alış, pozitiften negatife düştüğünde ise satış sinyali verilmiş olur.



Stokastik

Cari günün kapanış fiyatından, beş gün önceki dönemde gerçekleşen en düşük fiyatı çıkarıp, daha sonra bunun beş gün içindeki en yüksek fiyat ile en düşük fiyat arasındaki farka bölünüp, bulunan sonucun 100 ile çarpılmasıyla hesaplanır.



K: Stokastik
C: Cari Günün Kapanış Fiyatı
L5: 5 Günlük Dönemin En Düşük Fiyatı
H5: 5 Günlük Dönemin En Yüksek Fiyatı

0 ile 100 arasında değişen Stokastik değerlerin grafiği çizilerek izlenmektedir.
Stokastik 70'in üzerinde olduğunda alım, 30'un altında olduğunda ise satım sinyali verilmektedir.
Stokastik kısa dönemli bir göstergedir.



Değişme Oranı

Temel olarak, hareketin ne zaman hızlandığını ve ne zaman yavaşladığını belirten bir momentum göstergesidir. Değişme oranı endeksi bir ortalama veya endeksteki fiyat değişmelerini günlük pozitif fiyat değişmeleri ve günlük negatif fiyat değişmeleri olarak iki gruba ayırmakta ve her iki grubun ortalamasını almaktadır. Daha sonra ortalama pozitif fiyat değişmeleri ortalama negatif fiyat değişmelerine bölünmekte ve bulunan değere 0 ile 100 arasında bir değer vermek için normalleştirme işlemi yapılmaktadır. Değişme Oranı Formülü şu şekildedir:

ROCt = 100 - 100/ 1 + (UPt/DNt)

ROC: Değişme Oranı Endeksi
UP: Ortalama Pozitif Fiyat Değişmeleri
DN: Ortalama Negatif Fiyat Değişmeleri

Değişme Oranı Endeksi 30'un altında olduğu zaman satın alınmalı, 70'in üzerine çıktığında ise satılmalıdır. Ancak alım ya da satım kararının verilebilmesi için Değişme Oranı Endeksi'ni 30'un altında veya 70'in üzerinde uzun süre kalması gerekmektedir.

Değişme Oranı Endeksi, ilgilenilen hisse senedinin grafiği ile birlikte değerlendirilmekte ve diğer yöntemlerle bir karara ulaşıldığında bu kararı desteklemek amacıyla kullanılmaktadır. Sadece Değişim Oranı Endeksi'ne dayanılarak alım satım kararı verilmemesi gerekir.

Formasyonlar 2

Geri Dönüş Örnekleri

Baş ve Omuzlar: En yaygın ve en güvenilir geri dönüş örneklerinden birisidir. Bu formasyonlar piyasanın hem tepe hem de dip noktalarında oluşurlar. Tepe noktalarında oluşanlar baş omuz formasyonları, dip noktalarda oluşanlar ise ters baş omuz formasyonu olarak adlandırılırlar.



Bu formasyona göre yüksek bir işlem hacmi ile birlikte sol omuz "A noktası" oluşur ve onu bir düzeltici dip noktası olan "B noktası" izler.

Yeni tepe noktasına doğru bir hareket oluşur fakat işlem hacmi bir önceki tepe oluşumundaki işlem hacmine nazaran daha düşüktür; "C noktası"

Daha önceki tepenin (A noktasındaki) altına hareket eden bir düşüş ve bir önceki reaksiyon dip noktasına yaklaşma, "D noktası"

Üçüncü tepe noktası ("E noktası") oldukça hafif bir işlem hacmiyle gerçekleşir ve "c noktası"ndaki tepenin ulaştığı yere ulaşmaz

Baş omuz formasyonunun en önemli özelliği, sağ omuz işlem hacminin kafa ve sol omuz işlem hacimlerine göre açık ve belirgin bir şekilde zayıf olmasıdır.

Fiyatların boyun çizgisini aşağı doğru kırması, formasyonun tamamlandığını doğrular ve trend değişimine ilişkin sinyal verir.

Üçgenler: Üçgenler mevcut trendde ortaya çıkan bir süreklilik, dinlenme formasyonlarıdır. Genelde bir aydan fazla sürmekte olup genelde 3 ayda tamamlanırlar

Üçgenler üç farklı formasyona sahiptir:

I. Simetrik üçgen: Trend yukarı ise, üçgen tamamlandıktan sonra büyük ihtimalle hareket yukarı doğru devam edecektir, eğer bir önceki trend aşağı ise, o takdirde simetrik üçgen bir düşüşü işaretleyecektir.

Ölçüm tekniği
a) Üçgenin en geniş noktası yani base ölçülür ve kırılış noktasından itibaren o kadar yukarı çıkacağı tamin edilir.
b) Base çizgisinin üst ucundan üçgenin alt çizgisine paralel bir çizgi çizilir ve kırıldıktan sonra bu çizgiye kadar ulaşacağı varsayılır.

II. Yükselen Üçgenler: Bu tip üçgende üst trend doğrusu düz, alt trend doğrusu ise yükselen şeklindedir. Bu oluşum alıcıların satıcılardan daha agresif olduğunu gösterir. Yükselen üçgenler, fiyatların ileride oluşumun üst sınırından kırılarak yükseleceğini göstermektedir. Yukarı doğru kırılma işlem hacminde oldukça belirli bir artışla olur.

Ölçüm tekniği
Base çizgisinin üst ucundan üçgenin alt çizgisine paralel bir çizgi çizilir ve kırıldıktan sonra bu çizgiye kadar ulaşacağı varsayılır.

III. Düşen Üçgenler: Düşen bir üst çizgi ve düz bir alt çizgi ile temsil edilir. Bu oluşum satıcıların alıcılardan daha agresif olduğunu gösterir ve genelde aşağı doğru bir hareketle sona ererler.

Ölçüm tekniği
Yükselen Üçgenler'de uygulanan tekniğin tam tersidir.

Dikdörtgenler: Dikdörtgenler, alt ve üst seviyeleri yaklaşık olarak yatay olan çizgilerce sınırlanan yan tarafa doğru fiyat dalgalanmalarıdır. Bu tip oluşumlar, daha çok büyük ve orta vadeli trendlerin alt seviyelerindeki geri dönüşlerde meydana gelir.

Ölçüm tekniği
Bu formasyonlarda ölçme formülü, oluşumun alt ve üst çizgileri arasındaki mesafedir. Fiyatların, dikdörtgen formasyonu kırıldıktan sonra, minimum o seviye kadar kırıldıkları yönde hareket etmesi beklenir.

İşlem Hacmi
Dikdörtgenlerde örnek uzadıkça işlem hacmi yavaş yavaş azalır. Önemli bir gelişme olmadan Dikdörtgen içinde işlem hacminin artış göstermesi halinde formasyona güvenilemez.

Kırılmalar
Simetrik Üçgen için geçerli olan işlem hacmi yetersizliği ve kırılma marjı Dikdörtgenler için de geçerlidir.

Bu formasyonlarda ölçme formülü, oluşumun alt ve üst çizgileri arasındaki mesafedir. Fiyatların, dikdörtgen formasyonu kırıldıktan sonra, minimum o seviye kadar kırıldıkları yönde hareket etmesi beklenir



Konsodilasyon Örnekleri

Mevcut trendi değiştirmeyen hızlı fiyat hareketlerinin ardından gelen ara düzeltme hareketleridir. Söz konusu dinlenme sürecinin ardından ana trendin devam etmesi beklenir.

Bayrak: Bu formasyon mevcut trendin eğimine ters yönde iki paralel çizginin oluşturduğu dikdörtgen şeklinde meydana gelir. En çok görülen konsolidasyon örneğidir.

I. Yükselme Trendi Bayrakları:

Bu bayraklar oldukça dik ve hızlı fiyat yükselişlerinde gelişmektedirler. Konsolidasyon örneği, üst sınırının kırılmasını takiben hisse senedi fiyatlarının yükseleceğini işaret eder. Bayrağın oluşumu sırasında işlem hacminin azalma eğiliminde olmasına ve sonlarda çok düşük seviyelere inmesine karşın, kırılmadan sonra işlem hacminde büyük artışlar görülmektedir.(Grafikte A noktası)

II. Düşme Trendi Bayrakları:

Düşme Trendi Bayrakları ise oldukça dik ve hızlı fiyat düşüşlerinde meydana gelmektedir. Bu bayraklarda, örneğin alt sınırının kırılmasını takiben hisse senedi fiyatlarının düşmesi öngörülür. Yukarı doğru eğimli olan Düşme Trendi Bayraklarının oluşumunda da işlem hacmi azalma eğilimi göstermekte, bayrağın alt sınırının kırılmasının ardından işlem hacmi güçlenmektedir.(Grafikte B noktası)



Flama : Birbirine yaklaşan iki trend doğrusundan oluşur. Küçük bir simetrik üçgene çok benzerler. Bayraklar'da olduğu gibi oldukça dik ve hızlı yükselme veya düşme trendlerinde meydana gelirler. Flamalarda işlem hacmi Bayraklar'da olduğundan daha hızlı bir şekilde azalma eğilimindedir.

Ölçüm tekniği
Bayrak veya Flama'nın başlangıcından önceki ilk geri dönüş veya direnç seviyesinden kırılma noktasına kadar olan mesafe ölçülür. Bu mesafe, Bayrak veya Flama'nın kırılmasını takiben fiyatların hareket edeceği minimum mesafedir.



Boşluklar

Fiyat boşlukları hisse senedinin işlem görmediği fiyat alanlarıdır. Boşluklar, bir gün önce işlem gören en yüksek/en düşük fiyatı görmeksizin, artan/azalan trendin devam etmesi ile meydana gelir. Dört çeşit boşluk vardır.

Yaygın Boşluklar: Genellikle işlemi az piyasalarda ya da yatay bir trend içinde orta noktasına yakın bir yerde meydana gelir. Bu piyasaya olan ilginin azlığı söz konusu boşluğun oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle olası fiyat hareketlerinin tahmini sırasında genellikle dikkate alınmaz.

Kırılma Boşlukları: Kırılma boşlukları genellikle önemli bir fiyat oluşumunun tamamlanmasından sonra meydana gelir ve önemli bir piyasa hareketinin başlangıcını işaret eder. Kırılma boşlukları, çok seyrek olarak doldurulur, yani fiyatlar tekrar boşluk alanının altına nadiren geriler. Yukarı doğru olan boşluklar bir önceki piyasa düzeltmelerinde destek rolünü oynarlar ve aşağı doğru boşluklar da önceki sıçramalar üzerinde direnç rolünü üstlenir.

Kaçış Boşlukları: Bu çeşit boşluklar piyasanın normal bir işlem hacmiyle birlikte hızla hareket ettiği durumlarda oluşur. Kısa vadede doldurulması beklenmeyen Kaçış Boşluklarının, genellikle düzeltme hareketine destek olması beklenmektedir. Kaçış Boşlukları genellikle hızlı ve dik yükseliş veya düşüş hareketini başlatan kırılma ile bu hareketi sona erdiren kırılma arasındaki mesafenin hemen hemen ortasında meydana gelirler. Bir Kaçış Boşluğu belirlendiğinde fiyatların, içinde bulunduğu hareketin başlangıcından Boşluğa kadar olan mesafe kadar daha ileriye gideceğini söyleyebiliriz.

Tükeniş Boşlukları: Hızlı çıkış trendlerinin sonlarında meydana gelebilen boşluk çeşitleridir. Artan trendin çıkış ivmesini kaybettiği sinyalini verir. Oluşan boşluğun ardından devam eden hareketin, artan işlem hacmi ancak aynı hızda artmayan fiyat hareketi ile gerçekleştiği görülür. Kesin dönüş önceleride gerçekleşme olasılığı yüksektir.

Geri Çekilme Yüzdeleri

Bir miktar piyasa hareketinden sonra, fiyatlar orijinal yönlerindeki hareketlerini sürdürmeden önce bir önceki trendlerinin belli bir oranını geri alırlar. Bu düzeltme hareketleri, daha önceden öngörülebilen yüzdelik parametreler içinde hareket ederler. %50�lik geri çekilme en çok bilinen örnektir.

Örneğin diyelim ki; piyasa yukarıya doğru hareket ediyor ve 100 seviyesinden 200 seviyesine geliyor. Yukarı hareket yeniden başlamadan önce, daha sonraki düzeltme hareketi genellikle yarı oranında bir geri çekilme olur. Örneğimizde 150 seviyesine kadar bir gerileme yaşanır. Bu yüzde geri çekilmeler kısa vadeli, orta vadeli, uzun vadeli olarak trendin bütün dereceleri için geçerlidir.

Kesin bir kural olmaktan çok bir eğilim olan %50�lik geri çekilmenin yanında, çok geniş kesimlerce kabul edilen minimum ve maksimum yüzde parametreler vardır (1/3 ve 2/3 geri çekilmeler). Bir başka deyişle, fiyat trendi üç bölüme ayrılabilir. Genellikle, minimum geri çekilme %33 ve maksimum geri çekilme %66 civarındadır. Bunun anlamı, güçlü bir trendin düzeltmesinde piyasa, genellikle bir önceki hareketinin en az 1/3�ü oranında bir düzeltme yaşar.

Bir çok nedenden dolayı, bu anlatılanlar çok gerekli bilgilerdir. Piyasada işlem yapan bir kişi, alım fiyatı araması içinde ise, fiyat grafiği üzerindeki %33-%50 geri çekilme bölgesini hesaplayabilir ve bu fiyat bölgesini alım fırsatı için bir genel referans bölgesi olarak değerlendirebilir. (Bkz. Şekil 4.20a ve b).

En çok geri çekilme parametresi, çok kritik bir bölge olan %66 geri çekilmedir. Eğer daha önceki trend sürecekse, düzeltme hareketi %66 noktasında son bulmalıdır. Bu, bir yukarı-trend�de düşük risk taşıyan bir alım alanı veya bir aşağı-trend�de düşük risk taşıyan bir satım alanıdır. Eğer fiyatlar 2/3�lük geri çekilmenin altına düşerse, hareket genellikle bir önceki trendin %100�ü oranında bir gerileme yaşar.



Şekil 4.20a Fiyatlar asıl yönlerindeki hareketlerini sürdürmeden önce çoğu kez bir önceki trendin yarısı kadar geri-çekilirler. Bu örnek %50 geri-çekilmeyi gösteriyor. Minimum geri-çekilme bir önceki trendin 1/3�ü, en çok geri-çekilme de 2/3�ü kadardır.

Sözünü ettiğimiz üç yüzde geri çekilme (%50, %33 ve %66) Dow Kuramı�ndan alınmıştır. Elliott dalga kuramı ve Fibonacci oranları yaklaşımlarının takipçileri %38 ve %62 geri çekilmeleri kullanırlar. Her iki yaklaşımın kullandığı oranlar, geri çekilme yüzdeleri olarak %33, %38�e ve maksimum geri çekilme yüzdeleri olarak %68 ile %66 oranındaki bölgeler kullanılabilir.



Şekil 4.20b Haziran ayındaki yukarı dalga, temmuz ayındaki çıkışının %66�sı kadar bir geri çekilme yaşamıştır. Yine, ağustos ayının yukarı dalgası, eylül ayında %50 geri çekilmiştir. Trend çizgilerinin de görevlerini ne derece başarıyla yapıp, trend dönüşlerini nasıl başarıyla yakalamış olduklarına da ayrıca dikkat edelim.

Elliot Dalga Kuramı

Tarihçe

1938 yılında, "The Wave Principle" başlıklı bir inceleme yayınlandı. Bu yazı daha sonra Elliott Dalga Kuramı diye bilinen ilkenin ilk başvuru yayını oldu. Bu inceleme yazısı Charles J. Collins tarafından yayınlanmıştı ve Dalga İlkesi'ni bulan Ralph Nelson Elliott�un kendisine verdiği orijinal çalışmaya dayanıyordu.

Elliott (1871-1948) restorantların ve demiryollarının muhasebelerini tutan bir muhasebeciydi. Meksika ve Orta Amerika'daki çeşitli demiryolu kumpanyalarında muhasebeci olarak çalıştı. Guatemala'da yakalandığı ciddi bir hastalık sonucu 1927 yılında emekliye ayrıldı ve bundan sonraki yıllarını sağlığını yeniden kazanabilmek için Kaliforniya'daki evinde hastalığıyla mücadele ederek geçirdi.

Hisse senedi piyasasının davranışlarıyla ilgili olan kuramını, uzun nekahet dönemi içerisinde geliştirdi. Elliott, görünür şekilde, her ikisinin de Dalga İlkesi'yle pek çok ortak noktaları olan Dow Kuramı'ndan fazlaca etkilenmiştir. 1934'de Collins'e yazdığı bir mektupta, Robert Rhea'nın Stock Market Service'ına abone olduğunu ve Rhea'nın Dow Kuramı üzerine olan kitabını yakından tanıdığını anlatıyor. Elliott, Dalga İlkesi�nin Dow Kuramı için "fazlasıyla tamamlayıcı bir gereklilik" olduğunu da eklemişti.

Elliott, Collins'in şirketine katılabilmek umuduyla ona yeni buluşları hakkında bilgi verdi. Aralarındaki birçok yazışmadan sonra Collins, Elliott'a yardım etmesi gerektiği düşüncesine vardı ve Dalga İlkesi�ni 1938 yılında yayınlamayı kabul etti. Collins, Elliott'u Financial World Dergisi'nin editörleriyle de tanıştırdı. Bunların sonucu olarak Elliott, 1939 yılında yayınlanan 12 makaleden oluşan bir dizi yazıda kendi kuramını açıkladı. 1946 yılında, ölümünden yalnızca iki yıl önce Elliott, Dalga Kuramı üzerine olan en son çalışmasını (Nature's Law, The Secret of the Universe) yazdı.

Bu başlığın bir parça gösterişli olması, Elliott'un kendi hisse senedi piyasası kuramının, bütün insanların faaliyetlerini yönlendiren genel doğa kanunlarının bir parçası olduğuna inanmasıydı.

Eğer A. Hamilton Bolton 1953 yılında ilk Elliott Wave Suplement to the Bank Credit Analyst'i yayınlamamış olsaydı ve bunu 1967 yılındaki ölümüne kadar 14 yıl olarak sürdürmeseydi, belki de Elliott'un düşünceleri hafızalardan silinecekti. Bolton'un 1967 yılındaki çalışması Elliott Wave Principle, Elliott'un ölümünden sonraki ilk önemli eserdi. 1967 yılında A. J. Frost, Elliott'un eklemelerini yeniden derledi ve 1970 yılında Bank Credit Analyst'i yazdı.

Frost, bugün bu konu üzerine esas çalışma olarak kabul edilen Elliott Wave Principle'ı (Gainesville, GA:New Classics Library) Robert Prechter ile birlikte 1978 yılında yayınladı. Prechter bir adım daha ileri giderek 1980 yılında The Majör Works of R.N. Elliott'u yayınladı.

Dalga Kuramı

Teknik analizcilerin çoğunluğu Elliott Dalga Kuramı�nı anlaşılması güç ve bir parça korkutucu bulurlar. Kuramın arkasındaki ilkeler aslında oldukça basittir. Okuyucu çok geçmeden değinilecek olan pek çok noktanın yabancısı olmadığını farkedecektir. Bunun nedeni, Elliott'un kullandığı malzemelerin çoğunun Dow Kuramı'nın ilkeleriyle ve geleneksel grafik teknikleriyle oldukça iyi uyum sağlamasıdır. Ancak, Elliott Dalga Kuramı, belli grafik modellerinin neden ortaya çıktıkları, ne anlama geldikleri ve ne yaptıklarını açıklamada yardımcı olan bütünsel bir piyasa bakış açısı olduğu için, geleneksel grafik tekniğinin ötesine gider. Elliott Dalga Kuramı aynı zamanda, bütünsel çevrim içinde piyasanın nerede olduğunu belirlemekte piyasa analizlerinde yardımcı olur.

Teknik analizlerin çoğu trend-takipçisi bir yapıdadır. Bütün üstünlüklerine rağmen Dow Kuramı, sinyallerini trend ortaya çıktıktan sonra verme eğilimindedir. Elliott Dalga Kuramı, daha sonra geleneksel yaklaşımlarla da onaylanabilecek şekilde analizciye, tepe ve tabanlar hakkında daha gelişmiş uyarılar verir.



Şekil 1.1 Ana model.

Dalga Kuramı'nın İlkeleri

Kurama göre önemli olan model, oran ve zamandır. "Model" sözcüğü ile, kuramın en önemli unsurunu kapsayan formasyonlar ya da dalga modelleri ifade edilir. Geri-çekilme noktalarını belirlemede ve değişik dalgalar arasındaki ilişkiyi ölçerek fiyat hedeflerini bulmada oran analizleri yararlıdır. Son olarak, zaman ile olan ilişki de kullanılabilir ve bundan dalga modellerini ve oranlarını onaylamada yararlanılabilir. Fakat zaman analizlerinin piyasanın geleceğinin tahmininde kullanımı bazı Elliott�çular tarafından fazla güvenli bulunmaz.

Elliott Dalga Kuramı, hisse senedi piyasasının beş dalgadan ve bunu takip eden üç geri-çekilmeden oluşan sürekli bir ritmi takip ettiğini söyler. Şekil 1.1'de bir tam çevrim görülüyor. Dalgaları sayarsanız tamamlanmış bir çevrimin sekiz dalgaya sahip olduğunu bulacaksınız (beş yukarı ve üç aşağı dalga).

Çevrimin yukarı doğru olan bölümünde beş dalganın her biri numaralandırılmıştır 1, 3 ve 5 dalgaları yükselen dalgalardır ve "itici dalgalar" olarak adlandırılırlar. 2 ve 4 dalgaları yukarı-trende karşı hareket ederler ve 1 ve 3 dalgalarını düzelttikleri için "düzeltme dalgaları" olarak adlandırılırlar. Beş-dalga hareketi tamamlandıktan sonra üç-dalga düzeltmesi başlar. Üç düzeltme dalgası a, b, c harfleriyle gösterilir.

Elliott, trendi, iki yüzyıla uzanan "büyük süper çevrim"den, yalnızca birkaç saatlik dakikalardan oluşan dereceye kadar dokuz değişik derece içinde kategorize eder. Hatırda tutulması gereken nokta, temel sekiz-dalga çevriminin, incelenen trendin derecesine bakılmaksızın sabit kalmasıdır.

Her bir dalga, kendileri de daha küçük derecelerdeki dalgalara bölünebilen, kendilerinden bir derece daha küçük dalgalara bölünür. Bu aynı zamanda her bir dalganın, kendisinden bir üst derecedeki dalganın bir parçası olması demektir. Şekil 1.2'de bu ilişkiler görülüyor. En büyük iki dalga -[1] ve [2]-, sekiz alt dalgaya bölünebilir ve bu alt dalgalar da daha küçük 34 dalgaya bölünebilir. İki en büyük dalga -[1] ve [2]-, daha büyük beş-dalgalık bir hareketin yalnızca ilk iki dalgalarıdırlar. Şekil 1.2'deki 34 dalga daha küçük derecedeki 144 dalgaya (Şekil 1.3) bölünebilir.

Şu ana kadar kullandığımız sayılar (1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144) yalnızca rastlantısal sayılar değildir. Bu sayılar Elliott Dalga Kuramı�nın matematiksel temellerini biçimleyen Fibonacci sayı dizisinin bir parçasıdırlar.

Bir dalga ister beş dalgaya ister üç dalgaya bölünmüş olsun, her dalga bir sonraki büyük dalganın yönü ile belirlenmiştir. Örneğin Şekil 1.2'de (1), (3), ve (5) dalgaları, bir derece daha büyük olan [1] dalgası yükselen dalga olduğu için, beş dalgaya bölünürler. (2) ve (4) dalgaları trendin aksi yönünde hareket ettikleri için yalnızca üç dalgaya bölünürler.

Daha büyük olan [2] dalgasının kapsadığı (a), (b) ve (c) düzeltme dalgalarına daha yakından bakalım. İki alçalan dalganın -(a) ve (c)- her birinin beş dalgaya bölünmüş olduğuna dikkat edelim. (a) ve (c)'nin beş dalgaya bölünmüş olmaları, kendilerinden daha büyük olan [2] dalgasıyla aynı yönde hareket ediyor olmalarından ileri gelmektedir. Kendisinden daha büyük olan [2] dalgasının aksi yönünde hareket ettiği için (b) dalgası yalnızca üç dalgaya sahiptir.

Üçlü dalgalarla beşli dalgaları belirleyebilmek, bu yaklaşımın uygulanmasında büyük öneme sahiptir. Bu bilgi, analizciye, bir sonraki hareketin ne olması gerektiğini söyler. Örneğin tamamlanmış bir beş-dalga hareketi, genellikle, daha büyük bir dalganın yalnızca bir bölümünün tamamlanmış olduğu, daha gelecek olan pek çok dalganın bulunduğu (bu dalga beş-dalganın beşincisi oluncaya kadar) anlamına gelir.

Akıldan çıkarılmaması gereken en önemli kurallardan biri, beş-dalga hareketi içinde hiçbir zaman bir düzeltmenin yer alamayacağıdır. Örneğin bir boğa piyasasında, eğer bir beş-dalga düşüşü görülüyorsa bu, üç-dalga (a-b-c) düşüşünün muhtemelen tek dalgası olduğu ve aşağı doğru dalgaların daha gelecek olduğu anlamına gelir.



Şekil 1.2 Bir ayı piyasasında, üç dalgalık bir yukarı hareket, aşağı-trend�in süreceği anlamına gelir. Beş-dalgalık bir yukarı hareket ise yukarı doğru daha temel bir hareketin uyarısıdır ve bu yeni bir boğa piyasasının ilk dalgası olur.



Şekil 1.3 144 dalgalı hareket görülüyor.

Dow Kuramı ve Elliot Dalgası Arasındaki İlişki

Elliott'un, aradaki üç düzeltme ile birlikte üç yukarı dalga hareketinin Dow'un kuramıyla çok iyi uyum sağladığı açıkça görülüyor. Elliott'un, Dow'un analizlerinden etkilenmiş olduğundan kuşku olmasa da, Elliott, Dow'un kuramının ilerisine gitmiş olduğuna inanır ve gerçekte de bunu kanıtlamıştır.

Kuramlarını formülleştirmede her ikisinin de "deniz"den etkilenmiş olmalarının ilginç oluşunu da burada not edelim. Dow, piyasanın ana, orta ve küçük trendlerini, okyanusun akıntı, dalga ve çırpıntısına benzetmiştir. Elliott yazılarında "med ve cezir"den söz eder ve kuramını "dalga" ilkesi olarak adlandırır.

Dalgaların Kişilikleri

İki kuramın bir ölçüde çeliştiği bir alan, bir boğa piyasasının üç aşamasının tanımında ortaya çıkar. Elliott, dalga kişiliklerinden çok az söz etmiştir. Değişik dalgaların kişilikleri sorunu ilk defa Prenchter'in kitabında tartışılmıştır ve bu, Elliott'un düşüncelerinin kendi orijinal yorumuna dayanır.

Boğa piyasasının üç psikolojik aşaması, Elliott'un üç "itici dalga"sının "kişilikleri"yle benzerdir. Bu dalga kişiliklerinin bilinmesi, özellikle dalgaların sayımının belirgin olduğu zamanlarda oldukça yardımcı olabilir. Trendin bütün değişik derecelerinde bu dalga kişiliklerinin değişmeden kaldığının hatırlanması da aynı zamanda önemlidir.

1. Dalga: İlk dalgaların yaklaşık yarısı, ana sürecin bir parçasıdır ve çoğunlukla çok baskılanmış seviyelerden bir sıçramadan başka bir şey değildirler. İlk dalgalar beş dalganın genellikle en kısa olanıdırlar. Bu ilk dalgalar bazen, özellikle ana taban formasyonlarından sonra ortaya çıkarlarsa, çok dinamik olabilirler.

2. Dalga: İkinci dalgalar 1. dalganın bütününün kazandırdığının genellikle büyük çoğunluğunu ya da tümünü geri alır.

3. Dalga: Üçüncü dalga, genellikle en uzun ve en dinamik olan dalgadır. 1. dalganın tepesinin geçilmesi, Dow Kuramı�ndaki alım sinyalinin ve her cins kopuşun ifadesidir. Gerçekte, bütün trend-takipçisi teknik sistemler, boğa piyasasının vagonuna bu noktadan atlarlar. Bu dalga sırasında genellikle işlem hacmi çok artmış olur ve fiyat boşlukları daha görülür bir haldedir. 3. dalga daha da uzama eğilimindedir. 3. dalga hiç bir zaman beş-dalgalık hareketin en kısası olamaz. Bu dönemde, temel veriler de iyileşmeye başlamıştır.

4. Dalga: Dördüncü dalga genellikle kompleks bir modeldir. 4. dalga, 2. dalgada olduğu gibi bir düzeltme ya da erteleme aşamasıdır fakat yapısı yönüyle 2. dalgadan çoğunlukla ayrılır. Üçgenler, genellikle 4. dalga sırasında ortaya çıkar. Elliott analizlerinin önde gelen kurallarından biri 4. dalganın tabanının hiç bir zaman 1. dalganın tavanını örtememesidir.

5. Dalga: Hisse senedi piyasalarında 5. dalga çoğunlukla daha az dinamiktir. 5. dalga sırasında bir çok teknik gösterge fiyat hareketinin gerisinde kalmaya başlar. Muhtemel bir piyasa tepesinin uyarıcısı olarak, değişik osilatörlerin negatif uyumsuzluk göstermeleri de bu dönem içindedir.

A Dalgası: Düzeltme dalgası olan A dalgası, yukarı-trendde yalnızca normal bir geri-çekilme olduğu şeklinde, çoğunlukla yanlış yorumlanır. Bu noktada, bir önceki yukarı harekette osilatörlerde ortaya çıkmış olan uyumsuzluklar ve işlem hacmi modelindeki değişim konusunda teknik analizci dikkatli olmalıdır. Tam bir gereklilik olmasa da, yüksek işlem hacmi şimdi aşağıya doğru olan hareketlerde gerçekleşmektedir.

B Dalgası: Yeni aşağı-trendden yukarıya doğru olan hareketler, genellikle düşük işlem hacmiyle gerçekleşirler ve çoğunlukla satış yapmak için son fırsat olurlar. Düzeltmenin tipine bağlı olarak, yukarı hareket, önceki yüksek değerleri deneyebilir (ikili bir tepe oluşturarak) ya da yeniden geriye dönmeden önce eski yüksek değerlerini bile bazen geçebilir.

C Dalgası: C dalgası, yukarı-trendin bitmiş olduğu konusunda geriye çok az kuşku bırakır. Yine, düzeltme hareketinin tipine bağlı olarak bilinen her cins satım sinyallerini ortaya çıkaracak şekilde, A dalgasının tabanının aşağılarına doğru ilerler. Bazen 4. dalganın ve A dalgasının tabanından bir trend çizgisi çizerek, bize tanıdık olan tepedeki bir baş ve omuzlar modelini ortaya çıkarabiliriz.

Dalgaların Uzaması

İdeal bir yukarı-trend, beş dalgaya sahip olsa da, dalgalardan birinin uzaması olağandışı bir şey değildir. Diğer bir deyişle 1., 3. ve 5. dalga beş ek dalgaya bölünerek uzamış bir biçim alır. Şekil 1.4'te her bir durum için modelin neye benzeyeceği görülüyor.

En az rastlanan 1. örnekte 1. dalganın uzaması; ikinci örnekte çok sık rastlanan 3. dalganın uzaması ve üçüncü örnekte de 5. dalganın uzaması görülüyor. Sonuncu örnekte hangi dalganın uzamış olduğunu belirleyebilmek çok güçtür çünkü beş itici dalga eşit uzunluktadır. Böyle bir durumda her bir itici dalganın eşit oranda olduğu, tamamlanmış beş-dalga hareketi ile aynı önemde olan dokuz-dalga modelini akılda tutmak yeterli olacaktır.

Dalgaların uzaması sorunu bizi bazı öngörülere iter. Birincisi, yalnız tek bir dalga uzamalıdır. Ek olarak, uzamayan diğer iki itici dalga, zaman ve büyüklük olarak eşit olmaya eğilimli olmalıdırlar. Dolayısıyla eğer 3. dalga uzarsa, 5.dalga uzamaz ve 1. dalgaya benzeme eğiliminde olur. Eğer 1. ve 3. dalgalar normal dalgalar olursa 5. dalga muhtemelen uzayan dalga olacaktır.

Burada değineceğimiz son nokta, uzamış 5. dalganın ikili geri-çekilmesidir. Bu beş-dalga uzamasının tamamlanmasından sonra, uzamanın başladığı yere kadar aşağı doğru bir üç-dalga düşüşünün yer almasıdır. Bundan sonra, uzamanın üst ucuna doğru bir çıkış hareketi ortaya çıkar. Bu noktada, yukarı-trend ya devam eder ya da uzun-dönemli çevrim içinde nerede olduğuna bağlı olarak bir tepe oluşturur. Şekil 1.5 bir boğa piyasasındaki ikili geri-çekilmeyi gösteriyor.



Şekil 1.4 Dalgaların uzaması durumları.



Şekil 1.5 Bir boğa piyasasında ikili geri-çekilme görülüyor.

İtici dalgalarda yer alan diğer iki biçim, diyagonal üçgenler ve başarısız salınımlardır. Şekil 1.6 ve 1.7�de diyagonal üçgen örnekleri yer alıyor. Diyagonal üçgen, genellikle beşinci ve son dalgada ortaya çıkar. Diyagonal üçgen, gerçekte bir takoz modelidir.

Yükselen bir takoz, her zaman, düşecek bir piyasanın, düşen bir takoz ise yükselecek bir piyasanın göstergesidir. Diyagonal üçgen; her bir dalganın üç dalgaya bölündüğü beş dalgaya sahiptir. Bu tip bir model çoğunlukla, dik yükselen bir trend-çizgisi kırılınca piyasanın dönüşüne işaret eder.



Şekil 1.6 Diyagonal üçgen (yükselen takoz).



Şekil 1.7 Diyagonal üçgen (alçalan takoz).

Şekil 1.8 ve 1.9'da eksik salınımın neye benzediği görülüyor. Eksik salınımın aynı zamanda son ve beşinci dalga içinde ortaya çıktığı görülüyor. Eksik salınım, örneğin bir boğa piyasasında, 5. dalganın beklendiği gibi beş dalgaya bölündüğünü fakat 3. dalganın tepesini geçemediği bir durumu da gösteriyor.



Şekil 1.8 Boğa piyasasının eksik salınımı.



Şekil 1.9 Ayı piyasasının eksik salınımı.

Bir ayı piyasasında, 5.dalga, 3.dalganın tabanını geçemez. Elliott başarısız salınım modelinin daha çok bilindiği şekliyle ikili tepe ya da ikili taban oluşturduğuna dikkat edelim.

Düzeltme Dalgaları

Düzeltme dalgaları, genellikle çok belirgin olarak belirlenemez ve bunun bir sonucu olarak tahmin edilmeleri ve tanımlanmaları daha zordur. Açıkça belirlenebilen bir nokta, düzeltme dalgalarının hiç bir zaman beş dalga içinde yer alamayacağıdır. Düzeltme dalgaları 3 dalgadırlar ve hiç bir zaman beş dalga olamazlar (üçgenin dışında). Düzeltme dalgaları 4�e sınıflandırılırlar: Zig-zaglar, düz yüzeyler, üçgenler ve ikili ve üçlü üçlüler.

Zig-Zaglar

Bir zig-zag, ana trendin aksi yönündeki bir üç-dalga düzeltme modelidir ve 5-3-5 sıralamasında olan dalgalara bölünür. Şekiller 1.10 ve 1.11, bir boğa piyasasındaki zig-zag düzeltmesini gösteriyor.

Şekiller 1.12 ve 1.13, bir ayı piyasasındaki yukarı hareketi gösteriyor. B orta dalgasının A dalgasının başlangıcına ulaşamadığına ve C dalgasının A dalgasının çok ötelerine kadar gittiğine dikkat edelim.



Şekil 1.10 Boğa piyasası zigzagı (5.3.5). Şekil 1.11 Boğa piyasası zigzagı (5.3.5)



Şekil 1.12 Ayı piyasası zigzagı (5.3.5). Şekil 1.13 Ayı piyasası zigzagı (5.3.5)

Zig-zagın daha az rastlanan bir biçimi, Şekil 1.14'de görülen ikili zig-zagdır. Bu biçim, bazen daha büyük düzeltme dalgalarında ortaya çıkar. Bu gerçekte, araya giren a-b-c modeliyle birleşmiş olan iki değişik 5-3-5 zig-zag modelidir.



Şekil 1.14 İkili zigzag

Düz Yüzeyler

Düz yüzey düzeltmesini, zig-zag düzeltmesinden ayıran, düz yüzeyin bir 3-3-5 modelini takip etmesidir. Şekiller 1.16 ve 1.18'de A dalgasının 5 yerine 3 dalgadan oluştuğuna dikkat edelim. Genelde düz yüzey bir düzeltmeden çok bir ertelemedir ve bir boğa piyasasının gücünün bir işareti olarak kabul edilir.

1.15'den 1.18'e kadar olan şekiller, normal düz yüzeylerin örneklerini gösteriyor. Örneğin bir boğa piyasasında B dalgası, A dalgasının tepesine kadar yol alır ve bu, piyasanın daha güçlü olduğunun göstergesidir. Sonuncu dalga olan B dalgası, daha aşağılara doğru yol alan zig-zagın aksine A dalgasının tabanında ya da tabanına yakın bir yerlerde durur.

Normal düz yüzey düzeltmesinin iki "kural dışı" biçimi vardır.1.19'dan 1.22'ye kadar olan şekiller, birinci tip biçimi gösteriyor. Bir boğa piyasası örneğinde (Şekiller 1.19 ve 1.20), B dalgasının tepesi A dalgasının tepesini geçiyor ve C dalgası A dalgasının altına düşüyor.

Bir diğer biçim, B dalgası, A dalgasının tepesine ulaştığı fakat C dalgasının A dalgasının tabanına ulaşamamasıyla ortaya çıkar. Doğal olarak bu sonuncu model, bir boğa piyasasında piyasanın daha güçlü olduğu anlamına gelir. Bu biçim, boğa ve ayı piyasaları için 1.23'den 1.26'ya kadar olan şekillerde görülüyor.

Düz yüzey düzeltmesinin en son biçimi, piyasanın gücünün daha da büyük olduğunun belirtisidir ve koşan düzeltme olarak adlandırılır. Şekil 1.27'de bir boğa piyasasında bir koşan düzeltme görülüyor. b dalgasının a dalgasının yukarısında olduğuna ve c dalgasının 1. 2. dalganın tepesinin üzerinde olduğuna dikkat edelim. Bu durum, bir düzeltmenin yeterince yapılamayacağı kadar piyasanın güçlü olduğu, sık rastlanmayan bir düzeltme modeli biçimini gösterir.







Üçgenler

Üçgenler, çoğunlukla 4. dalgada oluşur ve ana trend yönündeki en son hareketten önce gelirler. Üçgenler aynı zamanda, a-b-c düzeltmesinin b dalgasında ortaya çıkabilirler. Dolayısıyla bir yukarı-trendde, üçgenlerin hem boğa piyasasına hem de ayı piyasasına ait oldukları söylenebilir.

Yukarı-trend�in sürecek olduğuna işaret etmeleri anlamında üçgenlerin boğa piyasasına ait oldukları söylenebilir. Ayı piyasasına ait oldukları da söylenebilir çünkü üçgenler, yukarı doğru son bir hareketten sonra fiyatların muhtemelen bir tepe yapacağına işaret edebilirler. (Şekil 1.28).



Şekil 1.28 Düzeltme Dalgası (Yatay) Üçgenleri.

Elliott'un tam olarak söylediği gibi üçgenler genellikle bir süreklilik modelidir. Elliott'un üçgeni, her bir dalganın kendi içinde 3 dalgaya bölündüğü 5 dalgadan oluşan bir yatay erteleme modelidir. Elliott aynı zamanda, 4 değişik cins üçgen (yükselen, alçalan, simetrik ve genişleyen) sınıflaması yapar. Şekil 1.28'de, hem yukarı-trendlerde hem de aşağı-trendlerde 4 değişik biçim görülüyor.

Elliott'un bir üçgenin tamamlanmasından sonraki 5. ve son dalganın ölçümü, piyasanın üçgenin en geniş bölümü kadar (yüksekliği kadar) hareket etmesinin beklenmesi şeklindeki klasik grafik ölçümüyle aynıdır. Taban ya da tepenin zamanıyla ilgili olan noktayı burada not etmek gerekir. Üçgenin tepe noktası (iki trend çizgisinin birleştiği nokta) çoğunlukla en son 5. dalganın tamamlanışıyla aynı zamana işaret eder.

İkili ve Üçlü Üçlüler

Düzeltme dalgalarının son biçimi, iki ya da üç daha basit modeli birleştirerek ortaya çıkan, daha az rastlanan ve daha az kompleks olan bir biçimdir. Şekiller 1.29 ve 1.30 bu modelleri gösteriyor.

Şekil 1.29'da, 7 dalga oluşturmak üzere iki a-b-c modeli birleşmiştir. Şekil 1.30'da, 11 dalga oluşturmak üzere 3 a-b-c modeli birleşmiştir. Bu modellerin klasik bir dikdörtgen erteleme modeline benzediklerine dikkat edelim.



Şekil 1.29 İkili üçlü



Şekil 1.30 Üçlü üçlü

Değiştirme Kuralı

Daha genel uygulaması içinde bu kural ya da ilke, piyasanın bir dizi içinde genellikle aynı biçimde davranmadığını savunur. Son zamanlarda eğer bir cins tepe ya da taban ortaya çıkmış ise bu kez muhtemelen öyle olmayacaktır.

Değiştirme kuralı bize ne olacağını tam olarak söyleyemez fakat muhtemelen neyin olmayacağını bize anlatır. Bu kuralın özgün uygulaması içinde, hangi cins bir düzeltme modelinin beklenmesi gerektiği genellikle daha çok kullanılır. Düzeltme modelleri değişme eğilimindedir. Başka bir deyişle, 2. düzeltme dalgası, eğer basit bir a-b-c modeli ise 4. dalga muhtemelen (örneğin bir üçgen gibi) kompleks bir model olacaktır. Bunun tersi olarak, 2. dalga eğer kompleks bir model olursa 4. dalga muhtemelen basit bir model olacaktır. Şekil 1.31'de bazı örnekler görülüyor.



Şekil 1.31 Değiştirme kuralı

Kanal Kuralı

Dalga Kuramı'nın bir diğer önemi fiyat kanallarının kullanımıdır. Elliott, fiyat kanallarını, fiyat hedeflerini yakalayabilmekte ve dalga sayımlarının tamamlanmasını onaylamakta yardımcı olarak kullandı. Yukarı-trend bir kere ortaya çıktığında, bir başlangıç trend kanalı, 1. ve 2. dalgaların tabanlarını birleştirerek elde edilir. Bundan sonra 1. dalganın tepesinden bir paralel kanal çizgisi çizilir (Şekil 1.32). Yukarı-trend�in tümü çoğunlukla bu iki sınır arasında kalır.



Şekil 1.32 Eski ve yeni kanallar.

Eğer 3. dalga, yukarı kanal çizgisini geçecek şekilde ivme kazanmaya başlarsa, 1. dalganın tepesinden ve 2. dalganın tabanından yeni çizgiler çizilmelidir (Şekil 1.32) En son kanal, iki düzeltme dalgasının (2 ve 4) altından ve çoğunlukla şekil 1.33'de görüldüğü gibi 3. dalganın tepesinden çizilir. Eğer 3. dalga güçlü bir dalga ya da bir uzamış dalga olur ise, yukarı çizginin 1. dalganın tepesinden çizilmesi gerekebilir. Uzun-dönemli trendlerde kanal çizgilerinin çizimi için aritmetik ölçekli grafiklerin yanında yarı-logaritmik grafiklerin kullanımı da önerilir.

Destek Alanı Olarak 4. Dalga

Beş yukarı dalga tamamlanıp bir ayı trendi başlayınca, ayı piyasası çoğunlukla daha önceki boğa piyasası sırasında oluşmuş olan en son 4. dalganın altına düşmez. Bu kuralın bazı istisnaları vardır fakat 4. dalganın tabanı genellikle ayı piyasasına destek sağlar. Bu bilgi, aşağı doğru maksimum fiyat hedefini belirleyebilmekte çok yararlı olur.



Şekil 1.33 Ana kanal.