Diğer tersine-dönüş modellerinin hemen hepsi baş ve omuzlar modelinin varyasyonudurlar. Bir ana yukarı-trend�de, bir dizi yükselen tepe ve tabanların momentum kaybetmeye başladığı bir durumu düşünelim. Bu süre içinde arz ve talep nispeten denge içindedir. Bu dağıtma aşaması tamamlanınca, yatay hareketin tabanındaki destek seviyeleri kırılır ve yeni bir aşağı-trend ortaya çıkar.
Bu durumun, tepede oluşmuş olan bir baş ve omuzlar formasyonunda nasıl göründüğüne bakalım (Bkz. Şekil: 5-1a ve b). A noktasında, yukarı-trend henüz bir tepenin oluştuğuna dair bir sinyal vermeden yol almaktadır. Fiyat daha yüksek yeni tepeler oluşturdukça işlem hacmi de artmaktadır ki, bu normaldir. B noktasına doğru oluşan düzeltme dalgası sırasındaki işlem hacmi düşmüştür ki bu da beklenen şekildedir. C noktasında, dikkatli bir analizci A'ya doğru olan dalga sırasında gerçekleşen işlem hacminin bir önceki dalgaya göre daha az olduğunu fark etmiş olabilir. Bu durum kendi içinde çok önemli olmamakla birlikte, analizcinin kafasında yeşil bir ışık yakar.
Şekil 5.1a Şekilde baş ve omuzlar modeli görülüyor. Bu modelin tabanda oluşan biçimi, zirvede oluşan biçiminin aynada yansıması gibidir. Önem taşıyan tek farklılık, modelin ikinci yarısında işlem hacmi modelinde ortaya çıkan farklılıktır. Bu modelde, baş�tan yukarıya doğru olan hareket sırasındaki işlem hacmi daha yüksek olmalıdır ve omuz çizgisinin kırılışında işlem hacminde patlama görülmelidir. Omuz çizgisi kırıldıktan sonra omuz çizgisine doğru bir geri dönüş hareketine bu modelde çok daha sık rastlanır.
Daha sonra fiyatlar D noktasına doğru düşmeye başlar. Düşüş daha önceki tepe olan A noktasından daha aşağıda bir yerlere kadar sürer. Bir yukarı-trend�de geçilmiş olan bir tepenin daha sonraki düzeltmelerde destek seviyesi olduğunu anımsayalım. A noktasının altına düşülmesi ve neredeyse, bir önceki düzeltmenin tabanı olan B noktasına kadar gerilenmesi yukarı-trend�de bir şeylerin yanlış gidiyor olduğuna ilişkin bir diğer uyarıdır.
Piyasa yeniden E noktasına doğru bir çıkış başlatır ve bu kez daha da düşük işlem hacmi ile C noktasındaki önceki tepeye erişemez. Bir yukarı-trend�in sürebilmesi için her bir yüksek noktasını kendisinden bir önceki yüksek noktayı geçebilmesi gerekir. E noktasına doğru olan çıkışın bir önceki tepe olan C noktasına erişmemiş oluşu, yeni bir aşağı-trend için gerekli olan koşulların yarılanmasının sağlanmış olmasıdır (düşen tepeler).
Zaten, ana trend çizgisinin (1 çizgisi) çoktan kırılmış oluşu da bir diğer tehlikeli sinyaldir. Fakat tüm bu uyarılara karşın, bu noktada tüm bilebileceğimiz şey, trendin yukarı-trend�den yatay trende değişmiş olduğudur.
Boyun Çizgisinin Kırılması Modeli Tamamlar
Artık şimdi son iki tabanları birleştiren (B ve D noktaları) bir trend çizgisi {boyun çizgisi (2 çizgisi)} çizebiliriz. Bu çizgi tepelerde genellikle hafifçe yukarıya doğru eğimli olur (bazen yatay bir çizgidir, nadiren de aşağı doğru eğimlidir). Tepede oluşan baş ve omuzlar formasyonunu tanıyabilmenin en önemli göstergesi boyun çizgisinin altında gerçekleşen bir kapanıştır. Böylelikle B ve D tabanları birleştirilerek çizilmiş olan trend çizgisi ve D noktasındaki destek kırılmış olur ve yine böylelikle yeni bir aşağı-trend için gerekli olan düşen tepe ve tabanlar da ortaya çıkmış olur. Şimdi, C, D, E ve F noktalarının oluşturduğu tepe ve tabanlar yardımıyla yeni aşağı-trend�i tanıyabiliriz. Boyun çizgisinin kırılışı sırasında işlem hacmi artar.
Şekil 5.1b Pimaş�ın grafiğinde tepede ortaya çıkmış olan bir baş ve omuzlar modeli görülüyor.
Geriye Dönüş Hareketi
Boyun çizgisi kırıldıktan sonra çoğunlukla, D noktasına ya da boyun çizgisine kadar süren bir geriye dönüş hareketi yaşanır (Şekil 5.1a�daki G noktası). Geriye dönüş hareketi her zaman oluşmayabilir ya da boyun çizgisine kadar sürmeyebilir. Boyun çizgisinin kırılışı sırasında gerçekleşen işlem hacmi yüksek olur ise, bu durumda bir geriye dönüş hareketine daha az rastlanır. Eğer boyun çizgisi düşük işlem hacmi ile kırılırsa muhtemelen bir geriye dönüş hareketi gerçekleşir ancak, geriye dönüş hareketi sırasında işlem hacmi düşük şekilde seyreder ve daha sonra bunu takip eden aşağı-trend sürecindeki işlem hacmi dikkati çekecek şekilde yüksek olur.
Özet
Bir tepede oluşan bir baş ve omuzlar modelinin temel bileşenlerini yeniden gözden geçirelim.
1. Bir yukarı-trend,
2. Yüksek işlem hacmiyle oluşan bir sol omuz (A noktası) ve bunu takip eden B noktasındaki düzeltme tabanı,
3. Yeni bir yüksek tepe fakat düşük işlem hacmi (C noktası),
4. Daha önceki tepenin (A noktasındaki) daha aşağılarına, bir önceki tabana (D noktasına) kadar yaklaşan bir düşüş,
5. Baş�ın tepesine (C noktası) erişemeyen, oldukça düşük işlem hacmiyle üçüncü bir çıkış hareketi (E noktası),
6. Boyun çizgisinin altında gerçekleşen bir kapanış,
7. Boyun çizgisine doğru bir geriye dönüş hareketi (G noktası) ve bunu takip eden yeni düşük değerler.
Tanımladığımız üç tepede görülen nedir?
Orta tepe (baş) her iki omuzdan (A ve E noktaları) bir miktar daha yukarıdadır. Ancak model, boyun çizgisi kapanış fiyatı temelinde kırılmadıkça tamamlanmış olmaz. Burada yine %3'lük geçiş ölçütü (ya da bu ölçütün başka biçimleri) ya da omuz çizgisinin altında iki gün üst üste kapanış gerçekleşmesi (iki gün kuralı), boyun çizgisinin kırılmış olması konusunda onaylayıcı ek işaretler olarak kullanılabilir. Fakat yine de, aşağı-trend ortaya çıkıncaya kadar, modelin gerçekten bir baş ve omuzlar formasyonu olmaması ve yukarı-trend�in bir yerlerde hareketini sürdürmesi ihtimali her zaman vardır.
İŞLEM HACMİNİN ÖNEMİ
Bütün fiyat modellerinde olduğu gibi, yukarı-trend�in tepesinde oluşan baş ve omuzlar modelinin gelişiminde de işlem hacminin önemli bir rolü vardır. Genel bir kural olarak, ikinci tepenin (baş) oluşumundaki işlem hacmi, sol omuzun oluşumundaki işlem hacmine göre daha düşüktür. Bu tam bir gereklilik değilse de, erken bir sinyal olması açısından önemlidir.
En önemli işlem hacmi sinyali, üçüncü tepenin (sağ omuzun) oluşması sırasında ortaya çıkar. İşlem hacmi sağ omuzda, önceki iki tepeden dikkati çekecek şekilde daha az olmalıdır. İşlem hacmi boyun çizgisinin kırılışı sırasında artar, geriye dönüş hareketi sırasında azalır ve geriye dönüş hareketinin tamamlanması ile yeniden artar.
Daha önce de değindiğimiz gibi işlem hacmi, piyasanın tepelerinde fazla önemli değildir. Fakat bazı durumlarda, eğer yeni ortaya çıkmış olan aşağı-trend sürme eğilimindeyse işlem hacmi de artmaya başlar. İşlem hacmi, kısaca üzerinde durulması gereken bir konu olarak, piyasanın tabanlarında daha belirleyici bir rol oynar.
FİYAT HEDEFİNİN BULUNMASI
Bir fiyat hedefini belirleyebilmenin yöntemi, fiyat modelinin yüksekliğine dayanır. Önce "baş"tan (C noktası) omuz çizgisine kadar olan düşey mesafe ölçülür ve bu mesafe boyun çizgisinin kırıldığı noktadan aşağı doğru uzatılarak fiyatın düşüş hedefi bulunur. Örneğin; "baş"ın üst noktasının 100'de ve omuz çizgisinin 80'de bulunduğunu kabul edelim. Bu şekilde düşey mesafe 100-80=20 olacaktır. Omuz çizgisinin kırıldığı yerden aşağı doğru bu 20 birim ölçülür. Eğer şekil 5-a'daki boyun çizgisi, kırıldığı zaman 82'de bulunuyor olsaydı o zaman aşağı doğru fiyat hedefi 82-20=62 olacaktı.
Aynı ölçüm için daha kolay bir teknik, düşüşün ilk dalgasının (C ve D noktaları) ölçülmesi ve bu değerin 2 ile çarpılması, da kullanılabilir. Bu iki teknikten hangisi kullanılırsa kullanılsın, bu modelin yüksekliği ne kadar büyük olursa, fiyat hedefi de o kadar büyük olur.
Şu görülüyor ki, fiyat, boyun çizgisinin üzerinde hangi yüksekliğe çıkmış ise, boyun çizgisinin altında da aynı mesafede yol alır. Çubuk grafiklerinin hemen tüm fiyat hedefleri, çeşitli modellerin yüksekliğine ya da hareketliliğine dayanır.
Şunu daima hatırlamakta yarar var ki, ölçülen fiyat hedefi yalnızca minimum hedeftir. Fiyatlar çoğu zaman bu minimum hedeflerden daha ilerilere giderler. Ancak minimum hedefi bilebilmek, piyasada pozisyon açmak ya da kapatmak için yeterli potansiyel olup olmadığını önceden belirleyebilmekte yararlıdır. Eğer piyasa minimum fiyat hedefini geçerek yoluna devam ederse, bu da pastanın kreması olur.
Maksimum fiyat hedefi ise, bir önceki hareketin bütününün boyu kadardır. Eğer önceki boğa piyasası 30'dan 100'e gitmiş ise, o zaman, bir zirvede ortaya çıkmış olan fiyat modelinden aşağı doğru maksimum fiyat hedefi, yukarı hareketin tümünün 30'a kadar geri alınması olacaktır.
Fiyat Hedeflerinin Düzenlenmesi
Fiyat hedefleri bulunmaya çalışılırken bir dizi başka etken de hesaba katılmalıdır. Yukarıda incelediğimiz, tepede oluşan baş ve omuzlar formasyonunun ve diğer fiyat modellerinin ölçüm teknikleri yalnızca ilk adımdır. Hesaba katılması gereken diğer birçok teknik etken vardır. Örneğin; önceki yukarı hareket sırasında, düzeltme hareketlerinin tabanları olarak belirgin destek seviyeleri nerelerdir? Düzeltme hareketleri genellikle bu noktalarda dururlar.
Yüzde geri çekilmeler nelerdir? Maksimum geri çekilme hedefi önceki yukarı hareketin %100 geri çekilmesidir.Fakat acaba, %50 ve %66 geri çekilme seviyeleri nelerdir? Bu seviyeler piyasaya genellikle önemli destek sağlayan seviyelerdir. Geri kalmış anlamlı fiyat boşlukları var mı? Fiyat boşlukları da düzeltmeler de destek alanlarıdır.
Çizilebilen uzun dönemli trend çizgileri var mı? Teknik analizci, fiyat modellerinin fiyat hedeflerini belirlemeye çalışırken başka teknik araçları değerlendirmelidir. Örneğin, aşağı doğru bir fiyat ölçümünün 30'a kadar bir fiyat hedefi varsa ve aynı zamanda 32'de belirgin bir destek seviyesi de varsa, bu durumda teknik analizci, aşağı doğru fiyat ölçümünü 30 yerine 32 olarak belirleyebilme konusunda dikkatli olmalıdır.
Genel bir kural olarak; fiyat hedefinin ölçümü ve belirgin bir destek ya da direnç seviyesi arasında açıkça bir farklılık ortaya çıkarsa, fiyat hedefini destek ya da direnç seviyesi olarak belirlemek çoğu zaman daha güvenlidir. Teknik analizcinin elinde birçok değişik teknik araç vardır. Usta teknik analizci, bütün bu teknik araçları uyumlu bir şekilde birleştirerek yerli yerinde kullanabilmelidir.
BAŞARISIZ BAŞ ve OMUZLAR MODELİ
Fiyatlar bir kere omuz çizgisine doğru yol aldıktan ve bir baş ve omuzlar modeli tamamladıktan sonra, yeniden omuz çizgisinin altına düşmemelidir. Bir tepede, omuz çizgisi aşağıya doğru bir kere kırıldıktan sonra, omuz çizgisinin üzerindeki daha sonraki bir kapanış, omuz çizgisinin kırılışının muhtemelen yanlış bir sinyal olduğunu ve başarısız baş ve omuzlar modeli denilen bir formasyonun oluştuğunu gösterir. Bu tip bir model, başlangıçta klasik bir baş ve omuzlar modeline benzer fakat bu modelin gelişiminin bir noktasında (omuz çizgisinin kırılmasından önce ya da hemen sonra) fiyatlar kendi asıl trendleri doğrultusundaki hareketlerine devam ederler.
Buradan iki önemli ders çıkar. Birincisi, grafik modellerinin hiçbiri yanılmaz değildir. Grafik modelleri çoğu zaman yararlı olsa da bu, her zaman işe yaradıkları anlamına gelmez. İkinci ders, teknik analizcinin, yaptığı analizin yanlış olduğu konusundaki sinyallere karşı uyanık olması gerektiğidir.
ÇİVİ FORMASYONLARI
Oluşumu sırasında tanımlanması en güç olan fakat nadir olarak da olsa karşılaşılan bir model de V veya çivi formasyonudur. Gerçekte tabanda veya tepede oluşan V formasyonunu (veya çivi) tanımlayabilmek çok güçtür. Çünkü bu formasyon gerçekte bir model değildir. İncelediğimiz bütün tersine-dönüş modelleri trend içinde aşamalı bir değişim süreci izlerler. Var olan trend, arz ve talep güçlerinin nispi bir dengeye ulaştığı bir noktaya kadar aşamalı olarak yavaşlar ve alıcılar ve satıcılar arasında, bu trendin sürecek mi yoksa tersine mi dönecek olduğunu belirleyen bir savaş kopar.
Fiyatlar, bir süre yatay bir hareket içine girerler ki bu arada analizci, piyasanın hareketini incelemeye ve piyasanın gelecekteki yönü konusunda ip uçları yakalayabilmeye vakit bulur. Bu süreçte fiyatların bir geçiş aşamasında olduğu söylenir. Tersine-dönüş modellerinin hemen hepsi için varolan durum budur.
Bununla birlikte V modeli, piyasanın aşamalı şekilde yön değiştirme eğiliminden kökten bir farklılığı temsil eder. Bu, küçük bir sinyalle ya da hiçbir sinyal vermeden trendin aniden tersine dönüşüdür. Bunu, aksi yönde ani ve hızlı bir hareket takip eder. V modeli, model olmayan bir modeldir çünkü, ortaya çıktıktan sonra model olduğu anlaşılabilen bir model olamaz.
Çoğu zaman bu hareketler, anahtar tersine-dönüş günleri ya da ada tersine-dönüşleri olarak belirlenirler. Bu durumda analizci bu modelleri, modellerin oluşumu sırasında önceden tahmin edebilmek, tanımlayabilmek (ya da en azından kuşkulanmak) ve uygun tutumu alabilmek için ne yapabilir? Bu soruları yanıtlayabilmek için, tepede oluşan bir V modeline daha yakından bakalım (bkz. Şekil 5.9a, b ve c).
Şekil 5.9a Tepedeki bir V ya da çivi örneği görülüyor. Modelin bu biçimi genellikle piyasanın yukarıya doğru aşırı derecede yol almış olduğu hızlı bir boğa trendinden sonra ortaya çıkar. Geriye dönüş çoğunlukla bir anahtar tersine dönüş günü ya da bir ada dönüşüyle gerçekleşir. Piyasa bir boşluğa düşmüşçesine aniden yön değiştirir
Şekil 5.9b Tabandaki bir V ya da çivi formasyonu örneği görülüyor. Aşağı-trend hiçbir geçiş zamanı ve fırsatı tanımadan hızla bir yukarı-trend�e döner. Çivi formasyonu muhtemelen belirlenebilmesi en güç olan fiyat modelidir.
İlk olarak, öncül bir trend vardır. Bu öncül trend çoğu zaman, hareketi boyunca çok az ve genellikle küçük düzeltmeler yapan bir kaçış hareketidir ve genellikle, geride fiyat boşlukları kalır. Bu durum, bir şeylerin kontrol dışına çıktığı ve tüm normal beklentilerin ötesine geçildiği bir durumdur. Hemen tüm profesyonel analizciler, bu durumlarda uyanık olabilme konusunda ders almışlardır.
Şekil 5.9c Petkim�in grafiğinde çivi formasyonu görülüyor. Grafikte yukarı harekette fiyat boşlukları görüldüğüne dikkat edelim.
Sizin de hayal edebileceğiniz gibi doğal olarak bu gibi hızla kaçan piyasa koşullarında trene atlayabilmek bütün analizcilerin rüyasıdır. Fakat bir noktada en deneyimli analizci bile hareket sürerken tedirgin olmaya başlar. Bu, bir kaplan sürmeye benzetilebilir. Kaplanı yakalayıp üzerine binebilmek de bir başka iştir. Burada dikkat gerektiren sorun, hiçbir yara almadan ve saygınlıkla nasıl veya ne zaman piyasadan çıkılacağıdır.
Bunun nedeni, hızla hareket eden piyasaların, bir yönde çok aşırı ilerlemeleri gibi kötü bir yanları vardır ki, böyle piyasalar çoğunlukla aşırı gerilmiş bir lastik gibi aksi yönde ani bir hareket başlatırlar. Bu ani tersine dönüşler genellikle küçük ya da hiçbir uyarı olmadan ortaya çıkarlar.
V Tersine-Dönüş Modelinin Önkoşulları
Bir çivi ya da V modeli için esas önkoşul, çok dik (aşağı ya da yukarı) ya da hızla koşan bir trenddir. Gerçek dönüş, çok yüksek işlem hacminin eşlik ettiği bir anahtar tersine-dönüş günü ya da bir ada tersine-dönüş modeliyle karakterize olur. Bazen böyle bir tersine-dönüşe eşlik eden tek geçerli trend sinyali, oldukça dik bir trend çizgisinin kırılmasıdır. Böyle bir durumda hareketli ortalamalar çok yararlı değildir çünkü hareketli ortalamalar doğaları gereği hızlı fiyat hareketlerini takip edemez ya da bir başka deyişle bu hareketin gerisinde kalır.
Daha sonraki tersine hareket çok kısa bir süre içinde, önceki trendin önemli bir oranını (1/3'den 1/2'ye kadar) geri alır. Aksi yönde ani hareketin bu önemli nedenlerinden biri, önceki trend sırasında destek ve direnç çizgilerinin olmayışı ve geride çok fazla fiyat boşluğu bırakılmış olduğu için geride çok fazla "hava" kalmış olmasıdır.
Analizcinin açmazı, güçlü bir trend ile hareket eden piyasanın içinde ne kadar bekleyeceğidir. Analizci, koruyucu "stop noktaları" koyarak kârının büyümesine izin verebilir. Bu, trendin ani olarak tersine dönüşüne karşı korunurken, kârların birikmesine de izin vermenin genel bir yoludur.
Kaçış hareketleri ve bu tür trendleri durduran ani V tersine-dönüş hareketleriyle ilgili sorun, aksi yöndeki hareketlerin, kitaplarda yazılı olan stop noktaları kullanılarak bile olsa, piyasadan çıkışı olağanüstü güçleştirmesidir. Eğer analizci bu tür tepelerde önce davranıp kârını realize ederse, bunun sonucu genellikle çok daha yüksek kârların kaçırılarak piyasadan çıkılmış olunması olur. Ancak, zengin olmanın kolay olduğunu da kimse söylememiştir. Burada esas olarak, piyasanın tabanlarından çok tepelerinden söz ediyoruz. V modeli, piyasanın hem tepesinde hem de tabanında oluşabilse de, en dramatik örnekler tepelerde yaşanır.
Uzamış V Tersine Dönüş Modelleri
V tersine-dönüş modelinin bir biçimi de uzamış V'dir. Bu model, piyasa döndükten kısa bir süre sonra küçük bir platformun oluşmasının dışında, temel olarak V modeliyle aynıdır. Platform genellikle, Şekil 5.10a'da da görüldüğü gibi, grafiğin sağ tarafında oluşur. Platform, bayrak modeline benzeyen bir biçimde, yeni trendin aksi yönünde hafifçe bir eğim ile hareket eder.
Platform bir tepede yukarı doğru, bir tabanda ise aşağı doğru eğimlidir ve platformun oluşumunda işlem hacmi azalır. Uzamış V tersine-dönüş modeline, asıl V modeline göre daha az rastlanır ancak bu model analizciye, hem varolan pozisyonlarını tasfiye edebilmekte, hem de yeni trend yönünde yeni pozisyon açabilmekte büyük fırsatlar tanır.
Şekil 5.10a Uzamış bir tepe V modeli örneği görülüyor. Piyasanın dönüşünden hemen sonra küçük bir platform oluşur ve bu platform çoğunlukla yeni aşağı-trend�in aksi yönünde bir eğim taşır. Platformdan kopuş trendin tersine-dönüş�ünü tamamlar.
Şekil 5.10b Sol tarafta uzamış bir tepe V formasyonu görülüyor. Modelin oldukça az rastlanan bu biçimi, platformun piyasanın dönüşünden önce oluşmasının dışında normal uzamış V�nin benzeridir.
Sol Tarafta Uzamış V Tersine-Dönüş Modeli
Uzamış V modelinin daha da nadir rastlanan bir biçimi, piyasa dönmeden önce, grafik modelinin sol tarafında düşen bir platform oluşmasıyla (bkz. Şekil 5.10b) ortaya çıkar. Bu model, piyasa döndükten sonra çok yararlı olmasa da, platformun en düşük noktası grafikte bize bir destek noktası verir ki, daha sonra bu destek noktası kırıldığı zaman tersine-dönüş modeli de tamamlanmış olur. Platformun bu en düşük noktası aynı zamanda, piyasanın düşüşünü yavaşlatan geçici bir destek de sağlayabilir ki bu da analizciye hareket edebilme zamanı sağlar.
ELMAS FORMASYONU
Elmas formasyonu, bir diğer nispeten nadir olarak rastlanan bir modeldir ve genellikle piyasanın tepelerinde görülür. Bu model, iki değişik üçgen tipinin (simetrik ve açılan üçgenler) bir bileşimi olduğu için, özel bir modeldir. Şekil 6.6a'ya bir bakarsanız, elmasın ilk yarısının bir açılan üçgeni ve ikinci yarısının bir simetrik üçgeni andırdığını göreceksiniz.
İşlem hacmi, modelin ilk yarısında, fiyat salınımları genişledikçe artar ve formasyonun ikinci yarısında, fiyat salınımları daraldıkça düşer. Birbirinden uzaklaşan çizgileri ve birbiriyle birleşen trend çizgileri, bir elmasın grafik-resim'ine benzer. Bir süreklilik modeli olmaktan çok bir dönüş modelidir. Formasyonun ikinci yarısındaki yukarı-trend çizgisi aşağıya kırılınca da elmas formasyonu tamamlanmış olur. Aşağı doğru kopuşa normal olarak işlem hacminin artışı eşlik eder.
Şekil 6.6a Bir elmas formasyonu örneği görülüyor. Bu model genellikle bir zirve tersine dönüş modelidir. Modelin ilk bölümü genişleyen üçgene, ikinci bölümü ise simetrik üçgene benzer. Altta bulunan yukarıya doğru eğimli trend çizgisi kırıldığı zaman model tamamlanmış olur. Modelin en geniş yerindeki yüksekliğin ölçülüp, bu uzaklığın kopuş noktasından aşağıya doğru izdüşümü alınmakla fiyat hedefi bulunur.
Elmas Formasyonunun Ölçüm Tekniği
Elmas formasyonunun ölçüm tekniği, üçgen modellerinin ölçüm tekniğinin benzeridir. Modelin en geniş bölümünde düşey uzaklık ölçülür ve daha sonra kopuş noktasından aşağıya doğru bu uzaklığın izdüşümü alınır. Bazen, aşağı-trend yoluna devam etmeye başlamadan önce, alttaki direnç çizgisine kadar yaklaşan bir geri-dönüş hareketi ortaya çıkar.
TERS BAŞ VE OMUZLAR
Piyasanın tabanında oluşan baş ve omuzlar modeli ya da bazen anıldığı şekliyle ters baş ve omuzlar modeli, tepede oluşan baş ve omuzlar modelinin aynadaki görünümü gibidir. İki omuza göre daha aşağıda oluşan baş ile birlikte üç ayrı taban vardır. Modelin tamamlanması için yine omuz çizgisinin üzerinde bir kapanış gerekir ve ölçüm teknikleri de aynıdır. Tabandaki baş ve omuzların küçük bir farklılığı, yukarı doğru kopuş olmadan önce omuz çizgisine doğru bir geri dönüş hareketinin daha sıkça görülmesidir.
Bu modelde, baş�tan yukarıya doğru olan hareket sırasındaki işlem hacmi daha yüksek olmalıdır ve omuz çizgisinin kırılması sırasında işlem hacminde patlama görülmelidir.
Tabandaki baş ve omuzlar formasyonunun tamamlanmasında ve tanımlanmasında işlem hacmi çok daha kritik bir rol oynar. Piyasalar tabanlarda, yeni bir boğa piyasası başlatabilmek için, alım baskısında (yüksek işlem hacmi) önemli bir artışa gereksinme duyarlar.
Bu farklılığı piyasanın yerçekimi kanununa karşı çıkışı olarak düşünebiliriz. Bir cismi bırakırsak cismin başka hiç bir güç gerektirmeden hızla yere düştüğünü biliriz. Ancak, bir şeyi kaldırmak daha farklı bir şeydir ve böyle bir iş için bir güç harcaması gerekir. Koşulacak yol üzerinde tepelerin olduğu bir yarışta harcanan gücü düşünün. Tepeden aşağı indiğimiz sürece tepelerin üzerinde koşmak kolaydır. Yarışın sizin dayanma gücünüzü ölçen bölümü tepelere tırmanma bölümüdür.
Talebin olmayışı ya da alım yönünde bir isteğin olmayışı, piyasanın aşağı gitmesi için yeterlidir fakat durgunluk içindeki bir piyasa yukarıya gidemez. Fiyatlar yalnızca talep, arzı geçtiği zaman ve alıcıların satıcılara göre daha baskın olduğu zaman yükselir.
Fiyat modelinin ilk yarım bölümü için işlem hacmi modeli tabanda ve tepede birbirine çok benzerdir. Şöyle ki, baş'ın oluşumundaki işlem hacmi, sol omuzun oluşumundaki işlem hacminden biraz daha azdır. Baş�tan yukarı doğru olan hareket, yalnızca işlem hacminin artışı olarak kalmayıp sol omuzdan yükselişte gerçekleşen işlem hacmini de genellikle geçer. Sağ omuzun tabanındaki işlem hacmi oldukça düşüktür. Kritik nokta, fiyatın omuz çizgisine doğru yükselişinde ortaya çıkar. Eğer boyun çizgisinin kırılışı gerçek bir kırılış ise, bunun sinyaline işlem hacmindeki şiddetli bir artış eşlik etmelidir.
Bu nokta, tabanların tepelerden en çok ayrıldığı noktadır. Tabanda, taban modelinin tamamlanışında yüksek işlem hacmi mutlak olarak önemli bir yapı taşıdır. Geri dönüş hareketi tepelere oranla tabanlarda daha çok ortaya çıkar ve düşük işlem hacmi ile oluşur. Bunun devamı olarak, yeni yukarı-trend yüksek işlem hacmiyle sürer. Tabandaki ölçüm tekniği tepedeki ölçüm tekniğiyle aynıdır.
Boyun Çizgisinin Eğimi
Tepedeki omuz çizgisi genellikle hafifçe yukarı doğru bir eğim taşır. Ancak bazen omuz çizgisi yatay bir çizgidir. Her iki durumda da ortaya büyük bir farklılık çıkmaz. Nadiren de boyun çizgisi aşağı doğru bir eğim taşır. Bu eğim, piyasanın güçsüzlüğünün bir sinyalidir ve çoğu zaman zayıf bir sağ omuzla birleşir. Tabandaki modellerde, boyun çizgilerinin hemen tamamı aşağı doğru bir eğim taşır. Yukarı doğru eğimli bir boyun çizgisi güçlü bir piyasanın işaretidir.
BAYRAK FORMASYONLARI
Bayrak ve flama formasyonları piyasalarda oldukça sık görülür. Her ikisi çoğunlukla birlikte ele alınır çünkü her ikisinin de ortaya çıkışları birbirinin oldukça benzeridir, her ikisi de trendin yaklaşık aynı aşamasında görünme eğilimindedirler ve her ikisinin de ölçüm ve işlem hacmi ölçütleri aynıdır.
Bayrak ve flama formasyonları, dinamik bir piyasa hareketi içinde kısa ve özlü duraklamaları gösterirler. Esas olarak, hem bayrak hem de flama formasyonu için gerekli olanlardan biri, çok keskin ve neredeyse düz-çizgi şeklindeki bir hareketin önceden var olmasıdır. Bayrak ve flama formasyonları, şiddetli bir yukarı ya da aşağı hareket sırasında, aynı yöndeki hızlı koşusunu yeniden sürdürmeye başlamadan önce, bir "soluk" alabilmek için piyasanın kısa duraklamalarıdır.
Şekil 6.7a Boğa piyasasına ait bir bayrak örneği görülüyor. Bayrak çoğunlukla hızlı bir hareketten sonra oluşur ve trenddeki açık bir duraksamayı temsil eder. Bayrak trendin aksi yönünde eğim taşımalıdır. Formasyonun oluşumu sırasında işlem hacmi kuruyacak kadar azalmalıdır ve kopuştan sonra işlem hacminde artış gözlenmelidir. Bayrak genellikle hareketin orta noktalarına yakın bir yerde ortaya çıkar.
Bayrak ve flama formasyonları en güvenilir süreklilik modellerindendir ve çok nadir olarak bir trend dönüşü ortaya çıkarırlar. Şekil 6.7a ve b'de bu iki model görülüyor. Öncelikle, formasyon oluşumundan önce, yüksek işlem hacminin eşliğinde, fiyatın dik çıkışına dikkat edelim. Erteleme modelinin oluşumu sırasında işlem hacmindeki düşüşe ve daha sonra fiyatın yukarı doğru kopuşunda işlem hacminin yeniden patlamış olduğuna da dikkat edelim.
Şekil 6.7b Şekilde boğa piyasasına ait bir flama görülüyor. Flama küçük bir simetrik üçgeni andırır fakat oluşumu hiç bir zaman üç haftayı geçemez. Flamanın oluşumu sırasında işlem hacminde düşüş olmalıdır. Formasyon tamamlandıktan sonraki hareket formasyondan önceki hareketin uzunluğu kadardır.
Bayrak ve Flama Formasyonlarının Oluşumu
Bu iki modelin oluşumu birbirinden bir miktar farklıdır. Bayrak, önceki trendin aksi yönünde bir eğim taşıyan iki paralel trend çizgisi ile, bir paralel-kenar ya da dikdörtgeni andırır.
Flama, ilerideki bir noktada birleşen iki trend çizgisi ve daha yatay olması ile tanınır. Bu model, küçük bir simetrik üçgene de çok benzer. Önemli bir koşul, her iki modelin de oluşumu sırasında, işlem hacminin dikkati çekecek biçimde azalması, adeta kurumasıdır.
Şekil 6.7c Tofaş Oto Fabrika, Aralık ayında bir bayrak formasyonu ile bir yukarı hareket başlatıyor. Bir ay sonra ikinci bir bayrak görülüyor ve hareket yine bir ay sonra ortaya çıkan üçüncü bir bayrak ile hızından bir şey kaybetmeden sürüyor. Şubat ayında bir flama formasyonu oluşuyor ve bu formasyonun hedefine ulaşmasının hemen arkasından ikinci bir flama formasyonu daha ortaya çıkıyor.
Her iki model de kısa dönemli modellerdir ve bir ile üç hafta arasında tamamlanmalıdırlar. Aşağı-trend�lerde ortaya çıkan bayrak ve flama formasyonlarının oluşumu daha da kısa sürer ve bir ya da iki hafta içinde tamamlanırlar. Her iki model de, bir yukarı-trend�de, üstteki trend çizgisinin kırılmasıyla tamamlanmış olurlar. Alttaki trend çizgisinin kırılması ise aşağı-trend�in hareketini sürdürmesinin sinyalidir. Bu trendlerin kırılışına yüksek işlem hacmi eşlik eder. Her zaman olduğu gibi, bu modellerde de, yukarı hareketlerdeki işlem hacmi aşağı hareketlerdeki işlem hacminden daha önemlidir.
Şekil 6.7d 1995 yılının Şubat ayında düşen kanalın direnç çizgisinin kırılmasıyla bir yukarı-trend başlıyor. Mart ayının başında görülen bayrak formasyonu yukarı hareketin hızlı bir hareket olacağının ilk sinyali oluyor. Mart ayının sonunda ortaya çıkan flama formasyonu hızlı trendin süreceğinin ikinci göstergesi oluyor. Haziran-Temmuz aylarında oluşan baş ve omuzlar formasyonunun Ağustos ayında aşağı doğru kırılmasıyla bir kaç ay süren ve bir kanal içinde hareket eden bir düşüş başlıyor. Boyun çizgisinin kırıldıktan sonra, daha sonraki geri dönüş hareketinde nasıl bir direnç rolü oynadığına dikkat edelim.
Ölçüm Teknikleri
Ölçüm teknikleri her iki modelde de birbirine benzer. Her iki model de, hareketin ortalarında ortaya çıkarlar. Genel olarak, bu formasyonların tamamlanışından sonraki hareketin uzunluğu formasyonun başlamasından önceki hareketin uzunluğu kadardır.
Özet
Bayrak ve flama modellerinin önemli noktalarının bir özetini çıkaralım.
1) Her iki model de, yüksek işlem hacminin eşliğinde, hemen hemen düz bir çizgisel hareketin (bu harekete bayrak direği de denir) ardından ortaya çıkarlar.
2) Fiyatlar daha sonra, son derece düşük işlem hacminin eşliğinde, bir ile üç hafta arasındaki bir süre içinde bir duraklama yaşarlar.
3) Önceki trend, işlem hacmindeki bir patlamayla yoluna devam eder.
4) Her iki model de, piyasanın hareketinin orta noktası civarında ortaya çıkar.
5) Flama, küçük bir yatay simetrik üçgene benzer.
6) Bayrak, sürmekte olan trendin aksi yönünde bir eğim taşır ve küçük bir paralel-kenara benzer.
7) Her iki modelin aşağı-trend�deki oluşumları daha kısa sürer.
8) Her iki model de piyasalarda oldukça sık görülür.
DİKDÖRTGEN FORMASYONU
Dikdörtgen formasyonu, fiyatların iki yatay paralel çizgi arasında yana doğru hareket ettiği, trendin bir duraklamasını ifade eder. Dikdörtgen formasyonuna bazen işlem aralığı da denir. Dow Kuramı'nın sözlüğünde ise dikdörtgen formasyonuna çizgi denir. Her ne denirse densin, bu formasyon varolan trendin bir erteleme dönemini temsil eder ve çoğunlukla formasyon ortaya çıkmadan önceki trend yönünde çözülür. Tahmin değeri anlamında dikdörtgen formasyonunu, birleşen trend çizgileri yerine yatay trend çizgilerinin olduğu bir simetrik üçgene benzetebiliriz.
Şekil 6.9a Bir yukarı-trend�de bir boğa piyasası dörtgeni örneği görülüyor. Bu model "işlem aralığı" olarak da adlandırılır ve fiyatların iki yatay trend çizgisi arasında hareket ettiği bir durumu gösterir.
Yukarı ya da aşağı çizginin dışında gerçekleşen bir kapanış, dikdörtgenin tamamlanmış olduğuna işaret eder ve trendin yönünü gösterir. Ancak, dikdörtgen formasyonunun bir erteleme formasyonundan bir tersine-dönüş modeline dönüşüp dönüşmediği konusunda analizci her zaman uyanık olmalıdır. Örneğin, bir yukarı-trend�in görüldüğü Şekil 6.9.a'daki üçlü tepe muhtemelen tepede oluşan bir üçlü dönüş modeline benzetilebilir.
Şekil 6.9b Bir ayı piyasası dörtgeni örneği görülüyor. Dörtgenler çoğunlukla süreklilik modelleri olarak düşünülse de bir üçlü taban gibi tersine-dönüş modeli haline dönüşebilecekleri de unutulmamalıdır.
İşlem Hacmi Modelinin Önemi
Önemli bir ipucu, işlem hacmi modelinin incelenmesidir. Her iki yöne doğru olan fiyat dalgalanmaları oldukça geniş olduğu için analizci hangi hareketlerin yüksek işlem hacmiyle gerçekleştiğine dikkat etmelidir. Eğer yukarı hareketler daha yüksek işlem hacmiyle ve geriye dönüşler düşük işlem hacmiyle oluyorsa o zaman formasyon muhtemelen yukarı-trend yönünde süreklilik ifade eder. Yüksek işlem hacmi eğer aşağı doğru olan hareketlerde ortaya çıkıyorsa, o zaman bu durum muhtemel bir trend dönüşümünün uyarısı olarak değerlendirilebilir.
Şekil 6.9c Sabah Yayıncılık�ın grafiğinde bir boğa piyasası dörtgeni görülüyor
Diğer Benzerlikler ve Farklılıklar
Dikdörtgen formasyonu, oluşma süresi olarak üçgenlere ve takoz formasyonuna benzer biçimde, çoğunlukla bir aydan üç aya uzanan bir süre içinde oluşur. İşlem hacmi modeli diğer süreklilik modellerinden, büyük fiyat dalgalanmalarının diğer modellerde görülen olağan işlem hacmi düşüşünü engellemesi anlamında farklılaşır.
Dikdörtgen formasyonuna uygulanan en genel ölçme tekniği fiyat aralığının yüksekliğinin ölçümüne dayanır. Fiyat aralığının yüksekliği tepeden tabana ölçülür ve daha sonra bu uzunluğun kopuş noktasından izdüşümü alınır. Bu yöntem önceki bölümlerde değinilmiş olan düşey ölçüm tekniklerinin benzeridir ve piyasanın hareketliliğine dayanır.
Kopuşlar sırasındaki işlem hacmi ve geri dönüş hareketleri konusunda şu ana kadar söylenen her şey dikdörtgen formasyonu için de geçerlidir. Üst ve alt sınırlar yatay oldukları için ve bu şekilde daha iyi tanımlanabildikleri için dikdörtgen formasyonunda destek ve direnç seviyeleri daha iyi görülür. Bu, yukarı kopuşlarda, kopuşun olduğu fiyat seviyesinin daha ilerideki bir zamanda olabilecek bir geri-dönüş hareketinde bu seviyenin bir destek seviyesi olacağı anlamına gelir. Aşağı-trend�lerdeki bir aşağı doğru kopuştan sonra, bir önceki destek alanı bölgesi şimdi piyasanın herhangi bir yukarıya doğru tepki hareketinde bir direnç bölgesi haline gelmiştir.
KOMPLEKS BAŞ VE OMUZLAR
Baş ve omuzlar modelinin bazen kompleks baş ve omuzlar modeli denilen bir türü de oluşur. Bu modeller iki baş'ın ya da ikili bir sol ya da sağ omuzun ortaya çıktığı modellerdir. Bu modellere çok sıkça rastlanmasa da, bunların da geleceğin tahmininin yapılması konusunda değerleri vardır. Bu konuda yararlı bir ipucu, simetriye doğru güçlü bir eğilimdir. Bu, bir tek sol omuzun genellikle bir tek sağ omuza işaret etmesi anlamına gelir. İkili bir sol omuz, ikili bir sağ omuz ihtimalini arttırır.
Şekil 1 Tabanda ortaya çıkmış olan bir baş ve omuzlar modeli görülüyor. Teknik analizcilerin pek çoğu sağ omuz (E) henüz oluşma aşamasındayken pozisyon açarlar. C�den D noktasına çıkışın 1/2�den 1/3�e kadar gerilemesi, kısa vadeli bir destek ya da destek boşluğu, A noktasındaki sol omuz seviyesine kadar olan bir düşüş ya da kısa dönemli aşağı-trend çizgisinin (1 çizgisi) kırılması; piyasaya giriş için erken fırsatlar yaratır.
TAKOZ FORMASYONU
Takoz formasyonu, hem şekil yönünden hem de oluşum süresi açısından bir simetrik üçgenin benzeridir. Takoz formasyonu simetrik üçgen gibi, tepe noktasında birleşen iki trend çizgisi ile tanımlanır. Bu formasyon bir ile üç ay arasındaki bir sürede oluşur ve böylece orta vade kategorisine girer. Takoz formasyonunu sahip olduğu eğim farklılaştırır.
Modelin, aşağı ya da yukarı doğru bir eğimi vardır. Bir kural olarak takoz formasyonu, bayrak modelinde olduğu gibi, sürmekte olan trendin aksi yönünde bir eğim içine girer. Dolayısıyla alçalan bir takoz yükselen piyasaya, yükselen bir takoz ise düşen piyasaya aittir. Şekil 6.8a'da, yükselen piyasadaki bir takozun birleşen iki temel çizgisi arasında nasıl aşağı doğru eğilmiş olduğuna bakın. Şekil 6.8b'de de, bir aşağı-trend�de, birleşen trend çizgilerinin yukarı eğimi görülüyor.
Şekil 6.8a Boğa piyasasına ait bir alçalan takoz örneği görülüyor. Takoz modelinin birleşen iki trend çizgisi vardır ve bu çizgiler varolan trendin aksi yönünde eğim taşırlar. Alçalan takoz genellikle boğa piyasasına aittir.
Şekil 6.8b Bir ayı piyasası takozu örneği görülüyor. Ayı piyasası takozu aşağı trendin aksi yönünde eğim taşır.
ZİRVE ve TABAN DÖNÜŞ MODELLERİ OLARAK TAKOZLAR
Takoz formasyonları çoğu kez sürmekte olan trend içinde görülür ve bundan dolayı genellikle süreklilik modelleri oluştururlar. Takoz, tepelerde ve tabanlarda da ortaya çıkabilir ve bir trend dönüşünün sinyali olabilirler. Fakat bu tip bir durum daha az görülür. Bir yukarı-trend�in sonlarına yakın bir yerde analizci, belirgin bir yükselen takoz gözlemleyebilir.
Bir yukarı-trend�deki bir süreklilik takozunun, sürmekte olan trendin aksi yönünde yani aşağı doğru bir eğim taşıması gerektiği için analizci burada, bu takozun "boğa" takozu değil "ayı" takozu olduğunun ipucunu yakalar. Piyasanın tabanlarında ise düşen bir takoz, düşen piyasanın muhtemelen sonuna yaklaşıldığının sinyali olur.
Şekil 6.8c Trendin Mart ayının ortasında başlattığı yeni aşağı yön Nisan ayında oluşan bir takozla duraksıyor. Takozun aşağı doğru kırılmasıyla süren aşağı hareket Mayıs ayının başlarında bir ayı bayrağı oluşturuyor. Bayrak formasyonunun da aşağı doğru kırılmasıyla süren aşağı hareket Haziran ayında bir ikili taban oluşturuyor. İkili tabandan Temmuz ayındaki yukarıya doğru kopuşla çıkılmasıyla kısa süren bir yukarı hareket ortaya çıkıyor.
Temmuz ayının ikinci yarısından sonra aşağı-trend yoluna devam ediyor. Eylül-Ekim aylarında oluşan üçgen formasyonuyla duraksayan aşağı-trend bu formasyonun aşağı doğru kırılmasıyla yönünü sürdürüyor. Aşağı-trend çizgisinin 1996 yılının Ocak ayı başında kırılmasıyla yeni bir yukarı-trend�in ilk sinyali alınmış oluyor. Ocak ayının sonunda görülen bayrak formasyonu yeni yukarı-trend�in hızlanarak süreceğinin işareti oluyor.
TERSİNE DÖNÜŞ MODELLERİ
FİYAT MODELLERİ
Fiyat modelleri, değişik kategoriler içinde sınıflandırdığımız ve tahmin değeri taşıyan, fiyat grafiklerinde görülebilen resimler ya da formasyonlardır.
FİYAT MODELLERİNİN İKİ TİPİ: TERSİNE-DÖNÜŞ MODELİ ve SÜREKLİLİK MODELİ
Fiyat modellerinin iki ana kategorisi vardır: tersine-dönüş modeli ve süreklilik modeli. Bu isimlerin kendilerinin ima ettiği gibi, tersine-dönüş modelleri, trendde önemli bir tersine-dönüş ortaya çıkıyor olduğuna işaret ederler. Diğer tarafta süreklilik modelleri, varolan trend, kendi orijinal hareketini devam ettirmeden önce, piyasanın kısa vade içinde aşırı alınmış ya da aşırı satılmış durumunu düzeltmek üzere, yalnızca bir süre için duraksamasını anlatır. Burada ustalık, fiyat modeli formasyonunun oluşması sırasında, olabildiğince erken bir dönemde, iki tip fiyat modeli arasındaki ayrımı yapabilmektedir.
Bütün fiyat modellerinde hacim, önemli bir onaylayıcı (destekleyici) rol oynar. Kuşkulu durumlarda (çoğu zaman pek çok kuşku vardır), fiyat grafiğinin yanında hacim modelinin incelenmesi, fiyat modeline güvenilip güvenilemeyeceği konusunda karar verici bir etken olabilir.
Bunun yanında hemen tüm fiyat modellerinin, teknik analizcinin minimum fiyat hedeflerini belirleyebilmesi için, belli ölçüm teknikleri vardır. Bu fiyat hedefleri, daha sonraki fiyat hareketinin uzunluğunun yalnızca yaklaşık değerleri olsalar da, yatırımcıya risk-getiri oranını belirleyebilmesi açısından yardımcı olurlar.
Bütün Tersine Dönüş Modellerinde Ortak Olan Temel Noktalar
Ana tersine-dönüş modellerinin teker teker tartışmasına başlamadan önce, tüm tersine-dönüş modellerinde ortak olan birkaç temel noktayı sıralayalım.
1. Herhangi bir tersine-dönüş modelinin ilk koşulu, öncül bir trendin var olmasıdır.
2. Yaklaşmış olan trend dönüşünün ilk sinyali genellikle önemli bir trend çizgisinin kırılmasıdır.
3. Fiyat modeli ne kadar genişse, daha sonraki hareket o derece büyük olur.
4. Tepede oluşan fiyat modelleri, tabanda oluşan fiyat modellerine göre daha kısa sürelidirler.
5. Tabanda oluşan fiyat modellerinde fiyat aralıkları dardır ve bu modeller daha uzun zamanda oluşurlar.
6. İşlem hacminin önemi, tepede oluşan fiyat modellerinde daha fazladır.
Öncül Bir Trendin Var Olması
Herhangi bir tersine-dönüş modeli için, ana bir trendin varlığı önemli bir öncüldür. Bir başka deyişle, piyasanın tersine döndürebileceği bir şeyleri olmalıdır. Grafik üzerinde bazen, tersine-dönüş modellerinden birine benzeyen bir formasyon oluşur. Ancak eğer o model oluşmadan önce bir trend yok idi ise, tersine döndürülecek bir şey yok demektir ve o model kuşkulu bir modeldir. Belli fiyat modellerinin trend içinde nerede buluştuğunun bilinmesi fiyat modelini tanımlayabilmekte önemli bir rol oynar.
Tersine döndürülecek olan öncül bir trendin olması, aynı zamanda ölçüm için de gereklidir. Daha önce de değindiğimiz gibi, ölçüm tekniklerinin hemen tamamı yalnızca minimum fiyat hedeflerini verirler. Maksimum fiyat hedefi ise, önceki hareketin toplam uzunluğu kadardır. Eğer ana bir boğa piyasası ortaya çıkmışsa ve ana bir tepe formasyonu oluşmuşsa, potansiyel bir aşağı doğru hareketin maksimum uzunluğu boğa piyasasının %100 geri çekilmesi kadar olur ya da bir başka deyişle başlanılan noktaya geri dönülür.
Önemli Trend Çizgilerinin Kırılması
Yakın zamandaki bir trend dönüşümünün ilk sinyali genellikle önemli bir trend çizgisinin kırılmasıdır. Ancak, ana bir trend çizgisinin kırılışı zorunlu olarak bir trend dönüşünün sinyali değildir. Bu durum yalnızca trenddeki bir değişikliğin sinyalidir. Bir ana yukarı-trend çizgisinin kırılması, yatay bir fiyat modelinin başlangıcına işaret edebilir. Ana bir trend çizgisinin kırılması bazen fiyat modelinin tamamlanışı ile aynı zamana rastlar.
Fiyat Modeli Ne Kadar Geniş İse Daha Sonraki Hareket O Derece Büyük Olur
Burada kullandığımız "geniş" sözcüğü, fiyat modelinin yüksekliğini ve enini anlatır. Yükseklik, fiyat modelinin hareketliliğini ölçer. Genişlik ise, fiyat modelinin oluşması ve tamamlanması sürecinde geçen süredir. Fiyat modelinin boyutları ne kadar büyük olursa (fiyat modeli içindeki fiyat dalgaları ne kadar geniş olursa ve formasyonun oluşması ne kadar uzun sürerse) fiyat modeli daha önemli bir hale gelir ve gelecekte bir fiyat hareketinin ortaya çıkması daha büyük ihtimal taşır.
Zirve ve Tabanlar Arasındaki Farklılıklar
Tepede oluşan fiyat modelleri, tabanda oluşan fiyat modellerine göre daha hareketlidirler ve daha kısa sürelidirler. Tepede oluşan fiyat dalgalanmaları da daha geniş ve daha şiddetlidir. Tepelerin oluşması, genellikle daha kısa sürede gerçekleşir. Tabanlar ise genellikle daha dar fiyat hareketlerine sahiptirler fakat oluşmaları daha uzun sürer. Bu nedenle, piyasanın tepelerini yakalayabilmek tabanları yakalayabilmekten daha zordur.
İşlem Hacminin Önemi Zirvede Oluşan Fiyat Modellerinde Daha Fazladır
İşlem hacmi, piyasanın trendi yönünde artar ve tüm fiyat modellerinin tamamlanmasında önemli bir onaylayıcı etken olur. Her fiyat modelinin tamamlanışına, işlem hacmindeki dikkat çekici bir artış eşlik etmelidir.
FİNCAN FORMASYONU
Tersine-dönüş modellerine göre bu model daha az rastlanan bir modeldir. Bu model, fincan, yuvarlak tepe ya da taban veya kâse gibi isimlerle de adlandırılır. Bu model, trendde çok yavaş ve aşamalı bir değişimi ifade eder. Şekil 5.8a ve b bu grafik modellerini gösteriyor.
Yukarıdan aşağı ya da aşağıdan yukarı olan aşamalı değişime dikkat edelim. Her bir grafiğin aşağısında gösterilen işlem hacminin de kendi fincanını oluşturma eğiliminde olduğuna da dikkat edelim. Tepelerde ya da tabanlarda piyasa, aşamalı dönüşümü yaparken işlem hacmi de azalmaya başlar ve daha sonra, yeni yön ortaya çıkmaya başlayınca işlem hacmi aşamalı olarak artar.
Şekil 5.8a Tepede ortaya çıkmış olan bir "fincan" örneği görülüyor. Yukarı-trend yukarıya doğru olan momentumunu yavaş yavaş kaybetmeye başlar ve aşağı doğru bir hareket ortaya çıkartır. İşlem hacminin de kendi fincanını oluşturduğuna dikkat edelim.
Bazen, tabanın orta noktasından hemen sonra (bkz. Şekil 5.8b) çok yüksek bir işlem hacmi ile fiyatlardaki ani bir artış ortaya çıkar. Fiyatlar daha sonra formasyon yönündeki hareketlerine devam ederler. Bazen tabanın sonlarına doğru bir platform ortaya çıkar, bunun arkasından yeni bir yukarı-trend var olur.
Tabanda oluşan bir fincanda, orta noktanın hemen ötesinde işlem hacmindeki ani artışa, fiyatlar yukarı doğru hareket ettikçe işlem hacmindeki aşamalı artışa, platformun oluşması sırasında işlem hacmindeki artışa ve onu takip eden yukarı doğru kopuştaki yüksek işlem hacmine dikkat edelim.
Şekil 5.8b Bir taban fincanı örneği görülüyor. Burada yine işlem hacminde de ortaya çıkan fincana dikkat edelim. Tabanın orta noktasının hemen ilerisinde bazen işlem hacminde bir patlama görülür. Taban fincanlarına tepe fincanlarından daha çok rastlanır. Formasyonun sağına doğru çoğunlukla bir platform ortaya çıkar. Taban, ya A noktasındaki tepenin kırılmasıyla ya da B noktasındaki platformdan yukarıya doğru bir kopuşla tamamlanmış olur.
Bir fincanın ne zaman tamamlandığını söyleyebilmek çok zordur. Eğer A noktasında bir yukarı hareket oluşursa o zaman bir yukarı hareketin sürmesi bir boğa sinyali olarak değerlendirilebilir. İkinci bir ihtimal olarak platformdan yukarı doğru kopuş, tabanın tamamlanışının sinyali olarak kullanılabilir.
Şekil 5.8c Köytaş�ın grafiğinde bir taban fincanı örneği görülüyor.
Bir taban fincan modeli için kesin bir ölçüm kuralı yoktur. Ancak teknik analizci, yeni trendin gücünü ölçmede kendisine yardımcı olacak teknik araçlara sahiptir. Örneğin, önceki trendin boyutu önemlidir ve bu boyut analizciye, geriye alınacak olan fiyat hareketinin ne ölçüde olacağı konusunda bazı fikirler verir.
Fincan modelinin oluşması sırasında geçen süre de önemlidir. Modelin oluşma süresi ne kadar uzun olursa, daha sonraki bir hareket potansiyeli de o kadar büyük olur. Birkaçını söylemek gerekirse teknik analizci, daha önceki destek ve direnç seviyeleri, yüzde geri almalar, fiyat boşlukları, uzun dönemli trend çizgileri gibi hesaba katması gereken diğer araçlara da sahiptir.
Daha önce değindiğimiz gibi, fincan modeline çok sıkça rastlanmaz. Burada tabanda oluşan fincan modeli üzerinde daha çok durulmasının nedeni, fincan modelinin genellikle piyasanın tabanlarında oluşmasıdır.
TERSİNE DÖNÜŞ GÜNLERİ
Bu grafik formasyonu; tepe tersine-dönüş günü, taban tersine-dönüş günü, anahtar tersine-dönüş günü gibi isimlerle de anılır. Bu formasyon, bazen iki günlük tersine-dönüş formasyonu oluşturur. Tersine-dönüş formasyonunun kendi içinde çok büyük önemi yoktur fakat diğer teknik bilgiler kapsamı içinde değerlendirilince bazen çok önemli hale gelebilir.
Bir tersine-dönüş günü, tepede ya da tabanda oluşabilir. Tepede oluşan bir tersine-dönüş gününün genel olarak kabul edilen tanımlaması, bir yukarı-trend�de yeni bir tepe oluşması ve aynı gün içinde düşük değerden bir kapanışın gerçekleşmesidir. Diğer bir deyişle, gün içinde fiyatlar yeni bir yüksek seviye görür ve daha sonra gevşeyerek bir önceki günkü kapanışın altındaki bir değerden kapanır. Bir taban tersine-dönüş günü, gün içinde yeni bir düşük değerin görülmesi ve bunu takip eden, yüksek değerden bir kapanışın gerçekleşmesidir.
Gün içinde görülen işlem aralığının daha geniş olması ve işlem hacminin artmış olması, yakın zamandaki bir trend dönüşü sinyali ihtimalini daha da arttırır. 4.22a�dan c�ye kadar olan şekiller bu anlatılanların çubuk grafiklerde ne şekilde oluştuğunu gösteriyorlar.
Tersine-dönüş gününde işlem hacminin artmış olduğuna dikkat edelim. Aynı zamanda, tersine-dönüş gününde hem düşük değerin hem de yüksek değerin bir önceki günün düşük ve yüksek değer aralığını aşmış olduğuna (bir "dış" gün formasyonu oluşturarak) dikkat edelim. Tersine-dönüş günü için bir "dış" gün şart olmasa da, "dış" gün tersine-dönüş gününe daha çok önem katar.
Şekil 4.22a Tepedeki bir tersine-dönüş günü örneği görülüyor. Tersine-dönüş günündeki işlem hacmi ne kadar çok olursa ve işlem aralığı ne kadar geniş olursa, tersine-dönüş gününün önemi o kadar artar.
Şekil 4.22b Tabandaki bir tersine-dönüş günü örneği görülüyor. Tersine-dönüş gününde işlem hacminin artmış oluşu tersine-dönüş sinyalini onaylar.
Taban tersine-dönüş günü, bazen satış bölgesi olarak da adlandırılır. Bu durum bir ayı tabanında, yoğun satışların gerçekleştiği dramatik bir tersine-dönüştür. Artık satış baskısının kalmamış oluşu, piyasanın üzerinde bir boşluk yaratır; bu nedenle fiyatlar hızla yukarıya doğru yol almaya başlar. Bir ayı piyasasının nihai tabanına işaret etmese de, satış bölgesi, tersine-dönüş gününün en dramatik örneklerinden biridir ve genellikle anlamlı bir düşük seviyenin ortaya çıktığına işaret eder.
Anahtar Tersine-Dönüş Günü
"Anahtar tersine-dönüş günü" terimi çoğu zaman yanlış anlaşılır. Bütün bir günlük tersine-dönüş günleri, potansiyel anahtar tersine-dönüş günleridir fakat yalnızca pek azı gerçekten anahtar tersine-dönüş günüdürler. Bir günlük tersine-dönüş günlerinin pek çoğu, varolan trendin yönünü sürdürmeye devam etmeden önce geçici bir duraklamanın ötesinde bir şey değildir. Gerçek anahtar tersine-dönüş günü önemli bir dönüş noktasına işaret eder fakat, bir önceki trendin aksi yönünde önemli derecede bir fiyat hareketi ortaya çıkmadan önce tam ve doğru olarak tanımlanamaz.
Şekil 4.22c Metaş�ın grafiğinde tersine-dönüş günlerinin verdiği sinyaller görülüyor.
İki Günlük Tersine-Dönüş Günü
Bazen bir tersine-dönüş gününün oluşması iki gün alır ve bu nedenle iki günlük tersine-dönüş günü olarak adlandırılır. Bu durumda, bir yukarı-trend�de fiyatlar yeni bir yüksek değer görürler ve bu yüksek değere yakın bir değerden kapatırlar. Ertesi gün, fiyatlar daha yüksek değerlere gitmek yerine, aynı fiyat seviyelerinde dolaşırlar ve bir önceki günün düşük seviyesine yakın bir değerde kapatırlar.
Bir taban oluşması süresinde yukarıda anlatılanların tersi olur. Burada yine, iki gün içindeki işlem aralığı geniş bir işlem aralığıdır ve yine işlem hacmi çok artmıştır ki bütün bunlar bir tersine-dönüş sinyalinin önemini arttırır. (Bkz. Şekil 4.23a, b).
Şekil 4.23a Tepedeki bir iki günlük tersine-dönüş örneği görülüyor. Tersine-dönüş gününde işlem hacminin artmış oluşu tersine-dönüş sinyalini onaylar.
Yukarıda söylediğimiz gibi, tersine-dönüş gününün kendisi ana trend dönüş modellerinden biri değildir. Piyasalar, her türlü teknik göstergenin ışığında resmedilmelidir. Eğer bir piyasa hiç düzeltme yapmadan hızla ve dik bir şekilde yükseliyorsa ve bütün teknik öngörüleri aşmışsa, o piyasa tehlikeli bir biçimde aşırı-alınmıştır, önemli bir direnç bölgesine ulaşılmış olması çok yakınlardadır ve aşağı doğru bir tersine-dönüşe çok dikkat edilmelidir.
Ana dönüş noktalarının pek çoğuna tersine-dönüş günlerinin çeşitli varyasyonları eşlik eder fakat, o tersine-dönüş günü genellikle daha geniş ve daha önemli bir grafik modelinin bir parçasıdır. Bir zirvede ortaya çıkmış olan bir baş ve omuzlar formasyonunun "baş" ının zirvesi bir tersine-dönüş günü olabilir ama tersine-dönüş gününün bütün trendi tersine döndürmekten sorumlu olduğu anlamına gelmez.
Şekil 4.23b Tabandaki iki günlük bir tersine-dönüş�ün yüksek işlem hacmiyle gerçekleşmesi görülüyor.
Açığa çıkarılması gereken sorun, bir tersine-dönüş gününün ne zaman önemli, ne zaman önemsiz olduğunu belirleyebilmektir. Bu karar ancak tüm diğer teknik göstergeler incelendikten sonra verilebilir. Bir tersine-dönüş gününün kendisi nispeten küçük bir sinyal olarak kabul edilse de, piyasanın muhtemel bir tersine-dönüşü konusunda teknik analizci dikkatli olmalıdır ve tersine-dönüş gününü iyi tanımlamaya çalışmalıdır.
ÜÇLÜ TEPE VE TABANLAR
Baş ve omuzlar modelinde kullanılan bütün uygulamalar, aynı zamanda diğer tersine-dönüş modellerinde de kullanılır. Üçlü tepe ve taban, baş ve omuzlar modelinin yalnızca değişik bir biçimidir ve baş ve omuzlar modeline göre çok daha nadiren ortaya çıkar.
Üçlü tepe ya da tabanın baş ve omuzlardan temel farkı, üç tepe ya da tabanın hemen hemen aynı seviyede olmasıdır (Bkz. Şekil 5.4a). Teknik analizciler çoğu zaman, bir tersine-dönüş modelinin bir baş ve omuzlar mı yoksa bir üçlü tepe mi olduğu konusunda kuşkuya düşerler. Bu tartışma akademik bir tartışmadır çünkü her iki model de aynı şeyi ifade eder.
Tepede oluşan üçlü tepe modelinde işlem hacmi her bir yeni tepe oluşumuna doğru azalma eğilimi taşır ve kopuş noktasında artar. Tepedeki üçlü tepe, tabanlardaki destek seviyeleri kırılmadıkça tamamlanmış olmaz. Bunun tersi olarak, tabandaki bir üçlü tabanın tamamlanabilmesi için fiyatlar iki tepenin üzerindeki bir değerden kapatmalıdır. (Alternatif bir strateji olarak, en yakın tepenin ya da tabanın kırılması bir tersine-dönüş sinyali olarak kullanılabilir.) Tabanda oluşan formasyonun tamamlanışında, fiyatın yukarıya hareketinde gerçekleşen işlem hacminin yüksek olması da temel önemdedir.
Şekil 5.4a Bir üçlü taban görülüyor. Bu model, bütün tabanlarının aynı seviyede olmasının dışında baş ve omuzlar modelinin benzeridir. Bu model yine, kopuş sırasında işlem hacminin öneminin daha fazla olmasının dışında, bir üçlü zirvenin aynadaki görüntüsü gibidir.
Şekil 5.4b Bir üçlü taban görülüyor.
Ölçüm tekniği, baş ve omuzlar modeli ile aynılık taşır ve modelin yüksekliği temellerine dayanır. Fiyatlar genellikle kopuş noktasından minimum mesafe olarak modelin yüksekliğine eşit bir ölçüde yol alır. Kopuş gerçekleştikten sonra bir geri dönüş hareketi de beklenilebilir. Üçlü tepe ya da taban, baş ve omuzlar modelinin yalnızca küçük bir varyasyonunu temsil eder.